hukuk.forum.st
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

hukuk,hukuki,adliye,dava,müvekkil,hukuk haberleri,avukat,savcı,hakim,forum
 
AramaLatest imagesAnasayfaKayıt OlGiriş yap

 

 İslâmı Yok Etme Hazırlıkları ve İslâma Karşı Tahrik

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Jensen
Hukuk Forum
Jensen


Giriş Tarihi : 30/03/09
Yer : İstanbul
Yaş : 34
Mesajlar : 14824
Rep Puanı : 14472
Rep Gücü : 6503
İslâmı Yok Etme Hazırlıkları ve İslâma Karşı Tahrik  2duy3hj

İslâmı Yok Etme Hazırlıkları ve İslâma Karşı Tahrik  Empty
MesajKonu: İslâmı Yok Etme Hazırlıkları ve İslâma Karşı Tahrik    İslâmı Yok Etme Hazırlıkları ve İslâma Karşı Tahrik  EmptyPerş. Tem. 22, 2010 10:05 am

İslâmı yok etme hazırlıkları ve İslâma Karşı Tahrik (M. Ş. Kalay)

Dr. M. Şerafeddin KALAY

İslâmı Yok Etme Hazırlıkları ve İslâma Karşı Tahrik

Uhud Savaşı, müşriklerin hazırlanışından, yahûdîlerin onları tahrikinden başlayarak son noktasına kadar çok iyi incelenmeli ve değerlendirilmelidir.

Enfâl Sûresinde yer alan şu âyet-i kerîmelerin nüzul sebebinin Uhud Savaşı hazırlıkları olduğu zikredilir:[1]

*“İnkar eden, Allah yoluna karşı duranlar, insanları Onun yolundan alıkoyabilmek için, mallarını seferber ediyor, bu uğurda harcıyorlar. Gelecekte, daha da harcayacaklar. [/b]

*Ama sonunda bu, onlara yürek acısı olacak; içlerini dağlaya-cak ve sonunda mağlub olacaklar. Küfür ve dalâlette inat ve ısrar edenler, Cehennem’de toplana-caklardır. Böylece Allah, necis ve murdar olanı, temiz ve nezih olandan ayıracak; murdar ve necis olanları üstüste koyup kat kat yığacak ve onları Cehennem’e atacaktır. İşte onlar, gerçek zarara, ziyana uğrayanların, gerçek kaybın acısını duyacakların ta kendileridir.” (Enfâl, 8/ 36-37)[/b]

Nüzûl sebebi ne olursa olsun, elbetteki mânâ, ikaz ve irşâdı geneldir ve âyet-i kerîmelerin haber verdiğine göre batıl zihniyet sahibi kimselerin, hak yola set çekme, bu uğurda mallarını, güçlerini seferber etme gayretleri devam edecektir.

Bu gerçek, dün olduğu gibi bu gün de devam etmekte, tarih boyunca görülen örneklerine, günümüzde yaşanılan bir çok örnekler de eklenmektedir. Nüzul sebepleri, âyet-i kerîmenin anlaşılmasına, asıl muradın tayinine yardımcıdır. Dolayısıyla Uhud’dan başlayarak günümüze kadar âyetin ve çevremizde gelişen olaylar yeniden bir gözden geçirilmeli, çalışmalar ona göre yönlendirilmelidir.

*

Yahûdîler ise tarih boyunca çok defa hakkın önüne set çekme gayretlerinin tahrikçileri olmuşlardır.

Musâ(as)’nın rehberliğinde Filistin topraklarına gelen ve burada yaşayan batıl zihniyetli, zâlim ama güçlü-kuvvetli insanları görünce onlara karşı savaşmayı göze alamayarak kendileri için nice çilelere katlanan bir Peygambere; “Onlar, bu beldeden[2] çıkmadan biz asla oraya girmeyiz. Sen git, Rabbinle birlikte onlara karşı savaş; biz burada oturur, seni bekleriz,” demişlerdir. Böyle diyen ve zafer vaadine rağmen bir peygamberin komutasında çarpışmayanlar, -bir başka deyimle; kendi canları tatlı olanlar- başkalarını tahrik konusunda asırlar boyu çok başarılı olmuştur.

Medîne’de yıllar yılı Evs ve Hazreç kabîlelerini birbirlerine kırdırarak saltanat süren ve Medîne’nin en güzel yerlerini ele geçirenler, onların saltanatını yıkan ve mü’minleri kardeşlik duygularıyla birbirine kenetleyen ve üstün konuma getiren Allah Rasûlüne hoş nazarla bakmayacaklardı.

Hendek Gazvesinde de olduğu gibi ellerine her fırsat geçişinde bunu yeniden deneyeceklerdi.

Muharref Tevrat’ın “Şimdi git... onların herşeyini tamamen yok et. Onlara merhamet gösterme; erkekten kadına, çocuktan emzikte olana kadar hepsini öldür,” (Tevrat, I.Samuel Bölümü, 15/ 3) emriyle hareket eden bir zihniyetin yapacağı budur.[3] Halen de yapmaktadır. Dış dünyanın yardım ve destekleriyle de şımarıklığını akıl almaz boyutlara vardırmış, insanlığa kan kusturur hale gelmiştir.

Bu gün yeryüzünde meydana gelen savaşların, acı olayların.. asıl sebebi ve tahrikçileri, hazırlayıcıları kimlerdir diye ciddî ve tarafsız bir araştırma yapılsa sonuş ne çıkar dersiniz?

Sülüğün kan damarlarını emdiği gibi insanlığın mal damarları kimler tarafından emilmektedir? Bir kaç gün içinde devletler nasıl savaşın eşiğine gelmektedir? Binlerce müslüman ölürken çıkmayan sesler bazen nasıl birden her tarafı sarmaktadır? Nasıl suikastler, ihtilaller, iflas ve çöküntiler birbirini kovalamaktadır?

Ancak, İslâmın güzelliklerini örten, onu çarpıtarak insanlara çirkin göstermeye çalışan, dikkatleri devamlı başka noktalara çeken zihniyetlerin saklamaktan aciz kaldığı görebildiğimiz bir gerçektir. Bizler ise daha basîretli, daha eğitimli, daha şuurlu, daha bir bütünlük ve beraberlik içinde olmak zorundayız. Organize güce, daha iyi organize olmuş, kardeşçe birbirine kenetlenmiş bir güçle karşı koymak zorundayız. Allah’a dayanan ve üzerine düşeni yapan insanlar olmak zorundayız.

Onların insanlığı düşünmeyecek kadar zâlim ve gaddar oluşları, suçlulukları bizi sorumluluktan kurtarmayacak, aksine taşıdığımız sorumluluğun boyutlarını artıracak, ne derece acil hareket etmemeiz gerektiğini vurgulayacaktır. Unutmamalıdır ki, her geçen güz aleyhimize kaydedilmektedir

Başkasına yalvarmak, başkalarından medet ummak, ya âcizin ya da korkağın işidir. Îman yüklü gönüller, ne âciz, ne de korkak olabilir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
İslâmı Yok Etme Hazırlıkları ve İslâma Karşı Tahrik
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
hukuk.forum.st :: Kültür ve Sanat :: İslam ve İnsan-
Buraya geçin: