hukuk.forum.st
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

hukuk,hukuki,adliye,dava,müvekkil,hukuk haberleri,avukat,savcı,hakim,forum
 
AramaLatest imagesAnasayfaKayıt OlGiriş yap

 

 Üzerimize Sabır Yağdır, Yâ Rabbi!..

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Jensen
Hukuk Forum
Jensen


Giriş Tarihi : 30/03/09
Yer : İstanbul
Yaş : 34
Mesajlar : 14824
Rep Puanı : 14472
Rep Gücü : 6503
Üzerimize Sabır Yağdır, Yâ Rabbi!.. 2duy3hj

Üzerimize Sabır Yağdır, Yâ Rabbi!.. Empty
MesajKonu: Üzerimize Sabır Yağdır, Yâ Rabbi!..   Üzerimize Sabır Yağdır, Yâ Rabbi!.. EmptyC.tesi Tem. 17, 2010 5:32 am

Üzerimize Sabır Yağdır, Yâ Rabbi!..
Sabır… Ne kadar sihirli bir kelime… Söylenişi bile insanın ruhunu
serinletiyor; sabır…

* * *

Sabır… Belâlara, musîbetlere, hastalıklara, âfetlere… Hâşâ “Yâ Rabbi!
Benden başkası mı yoktu?!” demeden…
Cenâb-ı Hakk’ın, “...Gerçekten Biz Eyyûb’u sabırlı (rızâ hâlinde bir
kul) bulmuştuk. O, ne iyi kuldu! Dâimâ Allâh’a yönelirdi.” (es-Sâd, 44)
buyurduğu Hazret-i Eyyub misâli…
Bir kul gibi niyaz ederek:
“Yâ Rabbi! Peygamberlerini, büyük dostlarını, velîlerini, bendelerini
lâyık gördüğün bu rahatsızlığa beni de lâyık gördün. Sana şükürler
olsun. Allâh’ım, onu benim için hayırlı ve mübârek kıl!.. Onun hakkını
verebilmeyi nasip eyle!.. Sana gerektiği gibi sabredebilmeyi, lâyıkı
vechile şükredebilmeyi nasib eyle!..
Yâ Rabbi!.. Hastalıklar, kederler, musibetler, belâlar üzerimize
gelmese, biz, gafletimiz içinde boğulur, seni ve sana kulluğumuzu
unuturuz!.. Yâ Rabbi!.. Bizi inkâra, isyana ***üren, gücümüzü aşan,
belimizi büken, bize seni unutturan felâketler verme!.. Bize, sana
yaklaştıran, senin rızânı kazanmamıza vesile olacak, başı hayır, ortası
hayır, âkıbeti hayır güzellikler ver.
Allâh’ım, senden keder ve belâ istenmez. Bize bu dünyada da, âhiret
hayatında da “güzellikler” ihsan eyle!..”
* * *

Sabır… Verilen nîmetlere boğulmadan, bolluğa dalmadan, kulluğu
unutmadan… Cinlere, insanlara, hayvanlara, rüzgârlara hükmeden, dünyanın
gelmiş geçmiş en büyük varlık sahibi kimselerinden Hazret-i Süleyman
gibi…

Nîmetin şımartmadığı, şımartamayacağı bir kulluk şuuru ile sabır…
* * *

İbadetlere sabır, kulluğa sabır… Orucun meşakkatine, namazın
devamlılığına, haccın rükunlerine, zekât ve sadakanın hassasiyetlerine,
cihâdın zorluklarına…

* * *

Sabır, âilelerde sabır… Zevc veya zevcenin hatalarına, çocukları
yetiştirip terbiye etmenin çilelerine; anneye, babaya, onların bazen
çocukça isteklerine, duygularına, düşüncelerine yüksünmeden, “öf” bile
demeden…
Hazret-i Yâkub misâli, evladının evlâdına yaptığını bile bile,
kınamadan, küsmeden, sabr-ı cemîl ile, hâlini ve hüznünü sadece Allâh’a
takdim ederek:
“…Ben, sıkıntımı, keder ve hüznümü sadece Allâh’a arz ediyorum…” (Yûsuf,
86)
* * *

Sabır, nefsimizin bitmek tükenmek bilmeyen heveslerine, doymaz
iştihalarına, azgın arzularına, karanlık günah bataklıklarına, bir ömür
boyunca ensemizdeki şeytanın iğvalarına, dost görünen düşman
arkadaşlarımızın kandırmacalarına, dünyanın maskeli ve yaldızlı yüzüne…

* * *

Sabır… Vefâsızlara karşı vefâya, unutulmaya karşı unutmamaya, gelmeyene
gitmeye, isteyeni boş çevirmemeye, insanlara yüz ekşitmemeye, arkasından
konuşmamaya, iftira atmamaya, yalan söylememeye, söz taşımamaya,
yüz-göz hareketi yapmamaya…

* * *

Sabır, insanca yaşamaya, müslümanca yaşamaya… Dininden, inancından tâviz
vermemeye, emr-i bi’l-mârufa, nehy-i ani’l-münkere, hakkı ve sabrı
tavsiye etmeye, insanların hepsinin terk ettiği bir sünneti ihyaya,
unutulan bir farzı îfâya…

* * *
Sabır, gecelerin gizlediği gözyaşlarına, kuytuların gizlediği infaklara,
secdelerin şâhit olduğu teheccüdlere, gözlerin şâhid olduğu kıraatlere,
tilâvetlere…

* * *

Sabır… Allah için katlanılan zulümlere, işkencelere, çilelere,
yokluklara, darbelere, yalnızlıklara, küslüklere, hicretlere…

* * *

Allâh’ın her şeyi bütün teferruatıyla bildiğinin, kulunu hiçbir zaman
unutmadığının, onun gücünün üstünde sorumluluklar yüklemediğinin, her
şeyin en hayırlısını takdir ettiğinin farkında olarak sabır!..
“Sabır ve namaz ile Allah’tan yardım isteyin. Şüphesiz ki o, huşû sâhibi
olanlardan başkasına elbette ağır gelir. Onlar ki kendilerinin
hakîkaten Rab’lerine kavuşacaklarına ve O’na rücû edeceklerine
inanırlar.” (el-Bakara, 45-46)
* * *

Bazen hareketsiz, bazen hiç durmadan, bazen susarak, bazen konuşarak,
bazen bakarak, bazen yüzünü çevirerek, bazen yükün altına girerek…

* * *

Sabır, amelle, tevekkülle… Sabır, gayretle, alınteriyle…Sabır, taviz
vermeksizin direnerek… Sabır, kalbini günah lekesiyle kirletmeden…
Sabır, incitmeden ve çok daha zoru incinmeden…

* * *

Sabır… Bir kardelen çiçeği misâli, nârin, nâzik, ama kararlı… Ya da
Nemrud’un ateşini gül bahçesine döndüren Hazret-i İbrahim gibi,
emredileni, sadece emredildiği için ve emredildiği şekliyle yaptıktan
sonra başa gelene boyun eğerek…

* * *

Zindanı mektebe, yatağı ibâdethâneye, sürgünü hicrete, zahmet ve çileyi
nîmete, idamı şehâdete çeviren sabır!.. “Kuru sabır” değil, sabır “kuru”
değil!..

* * *

Sabır, sabır, sabır… Varlığa da, yokluğa da, çileye de nîmete de,
ibâdete de sabır…
Sabır, imanla, ibadetle var olur, Kur’ân’la kuvvetlenir, gece ibadetiyle
perçinlenir.
Hazret-i Mûsâ’nın devrinde, Firavun’un karşısında meydan okuyan
sihirbazların diliyle Cenâb-ı Hak’tan sabır dileyelim:
“…Rabbimiz! Bize bol bol sabır ver ve müslüman olarak canımızı al!”
(el-A’râf, 126)
Ya da Tâlut’un ordusunun Câlut ve askerleriyle karşı karşıya
geldiklerinde ettikleri niyaz gibi:
“…Ey Rabbimiz! Üzerimize sabır yağdır! Ayaklarımıza sebat ver ve kâfir
kavme karşı bize yardım eyle!..” (el-Bakara, 250)


Fatma Nur Cihan
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Üzerimize Sabır Yağdır, Yâ Rabbi!..
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
hukuk.forum.st :: Kültür ve Sanat :: İslam ve İnsan-
Buraya geçin: