Allah, kainatta yarattığı herşeyi en ince ayrıntısına kadar bilir, tüm
canlılara hakimdir. Uzayın boşluğunda kaç tane gezegen ve kaç tane gök
taşı olduğunu, yerin içinde ve yüzeyinde kaç tane kum taneciğinin
bulunduğunu, dünya üzerindeki milyarlarca insanın, hayvanın, bitkinin
hücrelerinde kodlu olan şifreleri, insanların hayatları boyunca her
yaptıklarını ve tüm düşündüklerini, içlerinde gizlediklerini dahi
eksiksizce bilir.
Gökleri, yeri, bu ikisi arasında olan her şeyi, kainatta işleyen tüm
kanunları, her an meydana gelen tüm olayları yaratan Rabbimiz, 'Habir'
sıfatıyla herşeyin iç yüzünden ve gizli taraflarından da haberdardır.
Üstelik Allah'ın 'bilmesi' sınırsızdır. Kuran'da haber verilen ve
insanın unutmaması gereken önemli sır ise, Rabbimiz'in insanın içini,
aklından geçenleri, gizli veya açık işlediği tüm fiilleri de bildiğidir.
Ne var ki bazı insanlar, içinde yaşadıkları duyguların, düşüncelerin,
sıkıntıların yalnızca kendi bilgileri dahilinde olduğunu zannederler;
ama bu büyük bir yanılgıdır. Kainatın her noktasına tam olarak hakim
olan Allah, insanın içine de, dışına da hakimdir. Allah insanların
içlerinden geçirdikleri, niyet edip uyguladıkları veya uygulamadıkları
ya da gizlice tasarladıkları herşeyden haberdardır. Bu gerçek ayetlerde
şöyle bildirilmiştir:
"Haberiniz olsun; gerçekten onlar, ondan gizlenmek için göğüslerini
büker (Hak'tan kaçınıp yan çizer)ler. (Yine) Haberiniz olsun; onlar,
örtülerine büründükleri zaman, O, gizli tuttuklarını da, açığa
vurduklarını da bilir. Çünkü O, sinelerin özünde saklı duranı bilendir." (Hud Suresi, 5)
Allah Kalpteki Niyeti Bilir Yüce Allah'ın bilgisi sonsuzdur. Öyle ki, gökteki yıldızlardan yeryüzüne
düşen yağmur damlalarının sayısına, dünya üzerinde yaşamış ilk insandan
kıyamete kadar yaşayacak olan en son insana kadar herkesin her bir
düşüncesini en ince ayrıntısına kadar bilir. Yeryüzünde Allah'tan
habersiz hiçbir şey olamayacağı gibi hiç kimse de, Allah'ın bilgisi
dışında içinden birşey geçiremez. Allah herkesin içinden geçeni mutlaka
bilir. Kuran'da bu gerçek, şöyle haber verilmiştir:
"Allah'ın göklerde ve yerde olanların tümünü gerçekten bilmekte
olduğunu görmüyor musun? Fısıldaşmakta olan üç kişiden dördüncüleri
mutlaka O'dur; beşin altıncısı da mutlaka O'dur. Bundan az veya çok
olsun, her nerede olsalar mutlaka O, kendileriyle beraberdir. Sonra
yaptıklarını kıyamet günü kendilerine haber verecektir. Şüphesiz Allah,
herşeyi bilendir." (Mücadele Suresi, 7)
Dolayısıyla insanın kalbindekileri Allah'tan gizlemesi hiçbir şekilde
mümkün değildir. Allah, kişinin yaptığı tüm fiilleri, kalbinden geçen
düşünceleri, hatta onun dahi tam olarak bilmediği bilinçaltını bilir. Bu
durumda insan Allah'a karşı son derece samimi ve boyun eğici olmalı,
zaaflarını, eksiklerini, kusurlarını, imani zayıflıklarını Allah'a
samimi bir biçimde açmalı, kendisini imani olarak güçlendirmesi için dua
etmeli ve O'ndan yardım istemelidir.
Allah Herşeye Şahittir Kuran'ın "Çünkü gündüz senin için uzun uğraşılar vardır." (Müzemmil Suresi, 7) ayetinde bildirildiği gibi, gün boyunca insanlar
için uzun uğraşlar vardır. Gün içinde kimi insanlar iş yerlerinde,
kimileri okullarında kimileriyse evlerinde ya da başka yerlerde birçok
işle meşgul olurlar. Bazı insanlar yaptıkları işe kendilerini bazen
öylesine kaptırırlar ki o an başka hiçbir şey düşünmez olurlar. Oysa
insan bir işe en çok daldığı zaman bile Allah ona şahittir ve ne
yaptığını, bunu yaparken içinden ne geçirdiğini bilir. Sonsuz ilim
sahibi Yüce Allah, bunu Kuran'da şöyle haber verir:
"Senin içinde olduğun herhangi bir durum, onun hakkında Kuran'dan
okuduğun herhangi bir şey ve sizin işlediğiniz herhangi bir iş yoktur
ki, ona (iyice) daldığınızda, Biz sizin üzerinizde şahidler durmuş
olmayalım. Yerde ve gökte zerre ağırlığınca hiçbir şey Rabbinden uzakta
(saklı) kalmaz. Bunun daha küçüğü de, daha büyüğü de yoktur ki, apaçık
bir kitapta (kayıtlı) olmasın." (Yunus Suresi, 61)
Bu ayette bildirilenler doğrultusunda iman eden bir insan, yaptığı iş ne
olursa olsun Allah ile olan bağlantısını kaybetmez ve Kuran'da
kendisine öğütlenen ahlakı göz ardı etmez. Bir ayette iman edenlerin bu
vasfı şöyle bildirilir:
"(Öyle) Adamlar ki, ne ticaret, ne alış-veriş onları Allah'ı
zikretmekten, dosdoğru namazı kılmaktan ve zekatı vermekten 'tutkuya
kaptırıp alıkoymaz'; onlar, kalplerin ve gözlerin inkılaba uğrayacağı
(dehşetten allak bullak olacağı) günden korkarlar." (Nur Suresi, 37)
Allah'ın, "Gizlinin Gizlisini Bildiğini" Bilmek Mümine Neler
Kazandırır?
- Mümin, Allah'ın her an kendisiyle olduğunu, yaptığı,
söylediği, ertelediği, kafasında planladığı her şeye her an şahit
olduğunu, yazıcı meleklerin de tüm bunları kaydetmekte olduklarını
bilir. Bunu bilmek, hem imanın çok keskin bir göstergesi, hem de ebedi
hayatı belirleyecek çok önemli bir özellik olan Allah korkusunu artırır.
Bu yüzden, Allah'ın rızasına uygun olmayacak bir şey üzerinde
düşünmekten ve Kuran ahlakına uygun olmayan davranışlar sergilemekten
titizlikle kaçınır. Bu da onu her an Allah'ın istediği gibi davranmaya,
O'nu hoşnut etmeye çalışmaya, şeytanın ve nefsinin isteklerinden
sakınmaya, onların hile ve oyunlarına karşı uyanık ve tedbirli olmaya
sevk eder. Bu şekilde davranmanın önemi bir ayette şu şekilde haber
verilmiştir:
"Ey iman edenler, Allah'tan korkun. Herkes yarın için neyi takdim
ettiğine baksın. Allah'tan korkun. Hiç şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan
haberdardır." (Haşr Suresi, 18)
- Allah Sevgisi
Yeryüzündeki herşeyin tek hakimi ve her insanın, her varlığın, maddi
manevi herşeyin tek sahibi olan Allah'ın, insanın her isteğini duyması,
aklından geçen herşeyi bilmesi ve dualarına icabet etmesi, insan için
çok büyük bir nimet ve rahmettir. İnsanın Allah'tan birşey istemesi için
yalnızca samimi olarak aklından geçirmesi, içinden yalvararak O'na dua
etmesi yeterlidir.
Örneğin birçok düşüncemizi paylaştığımız en yakınlarımızı düşünelim:
Eşimiz, çocuğumuz, annemiz, babamız, kardeşlerimiz, en samimi
arkadaşlarımız... İşte Allah, insana kendisine en yakın saydığı
herkesten daha yakındır. Kuran'da "...Biz ona şahdamarından daha
yakınız." (Kaf Suresi, 16) ayetiyle, Allah'ın insana ne denli yakın
olduğu bildirilir. Allah'ın her an yanında olduğunu, kendisini
gördüğünü, işittiğini, her düşüncesinden haberdar olduğunu bilmek,
samimi olduğu sürece Allah'ın her işinde kendisine yardım edeceğini, her
isteğini kabul edeceğini ümit etmek, bir müminin Allah'a olan
sevgisini, teslimiyetini ve gönülden bağlılığını artırır.
- Allah'ın Sınırlarını Korumada Titizlik
İçinden geçirdiği her düşünceyi Allah'ın bildiğini bilen mümin,
insanların arasında bulunduğu zaman da, kimsenin görmediği ortamlarda da
Kuran ahlakına uymayan herhangi bir davranış göstermekten aynı
titizlikle sakınır. Çünkü bir kötülüğü, ister herkesin içinde isterse
yalnız başına yapsın, ister açığa vursun isterse saklasın, Allah'ın bunu
bileceğini ve kendisini her davranışından sorguya çekeceğini bilir.
Allah'ın onun bu konudaki samimiyetini deneyeceğini ve imtihan kastıyla
kendisine çeşitli uygun ortamlar yaratacağını da bilir. Bu nedenle
müminler, Allah'ın sınırlarını korumada son derece titiz davranırlar.
Allah bir Kuran ayetinde müminlere şöyle emretmiştir:
"Günahın açıkta olanını da, gizlisini de terk edin. Çünkü günahı
kazananlar, yüklenegeldikleri nedeniyle karşılık göreceklerdir."
(Enam Suresi, 120)
- Dürüstlük
Allah Kuran'da, insanlara yalandan sakınıp doğru söz söylemelerini
bildirmiştir:
"Ey iman edenler, Allah'tan sakının ve sözü doğru söyleyin. Ki O
(Allah), amellerinizi ıslah etsin ve günahlarınızı bağışlasın..."
(Ahzab Suresi, 70-71)
"... yalan söz söylemekten de kaçının." (Hac Suresi, 30)
İnsan çevresindekilerin haberi olmayacağını düşünerek yalan
söyleyebilir. Ancak Allah'ın bundan haberdar olacağını ve bunun O'nun
hoşnut olmayacağı ve yasakladığı bir tavır olduğunu bilen mümin, yalan
söylemekten şiddetle kaçınır. Her zaman güvenilir ve dürüst bir
karaktere sahip olur.
"Sen, asla ölmeyen ve daima diri olan (Allah)a tevekkül et ve O'nu
hamd ile tesbih et. Kullarının günahlarından O'nun haberdar olması
yeter." (Furkan Suresi, 58)
- İhlas
İhlas, kişinin hiçbir çıkar ya da menfaat gözetmeksizin sadece Allah'ın
rızasını ve hoşnutluğunu hedeflemesidir. Bu üstün ahlak özelliği,
vicdanlı düşünerek ve Allah'ın her an kendisini izlediğinin bilincinde
hareket ederek ortaya çıkar. İnsanın hareketlerini başkalarının düşünce
ve isteklerine göre ayarlaması ise, onu ihlastan uzaklaştırır.
İnsanların haklarında ne düşündüklerine önem veren, onların rızasının
peşine düşen kişiler hatalarını örtmek uğruna yalanlar söyleyerek daha
fazla hatalaya sürüklenirler. Oysa Allah'ın her an kendisini izlediğini
ve içinden geçirdiği herşeyi bildiğini bilen mümin, tavırlarını yalnızca
O'nun rızasına göre belirler, insanları değil yalnızca Allah'ı memnun
etmeye gayret eder. Bu da ona ihlaslı bir karakter kazandırır.
"Rabbiniz sizin içinizdekini daha iyi bilir. Eğer siz salih
olursanız, şüphesiz O da, (Kendisi'ne) yönelip dönenleri
bağışlayıcıdır." (İsra Suresi, 25)
Sonuç Allah'ın insanın içinden geçen herşeyi bilmesi çok büyük bir nimettir.
Bu sayede insan, dualarını Allah'ın her zaman duyacağını bilmenin, O'nun
her zaman her olayın iç yüzünü biliyor olmasının ve her an her saniye
kendisiyle beraber olduğunu bilmenin huzurunu yaşar. Allah'ın kendisine
bu kadar yakın olması ona büyük bir güç verir. Kuran ahlakını en iyi
şekilde yaşayabilmesine vesile olan birçok güzel özellik kazanır.
Allah insanın içinden geçen herşeyi bilir ve bunları asla unutmaz.
Kıyamet günüyse insanın küçük büyük dünyada yaptığı her davranış ve
düşündüğü herşey ortaya getirilecek ve Allah insanları bunlardan sorguya
çekecektir. Rabbimiz bu gerçeği bir ayette şöyle haber verir:
"Göklerde ve yerde ne varsa Allah'ındır. İçinizdekini açığa vursanız
da, gizleseniz de, Allah sizi onunla sorguya çeker..." (Bakara
Suresi, 284)
"Siz o gün arzolunursunuz; sizden yana hiçbir gizli (şey), gizli
kalmaz." (Hakka Suresi, 18)