hukuk.forum.st
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

hukuk,hukuki,adliye,dava,müvekkil,hukuk haberleri,avukat,savcı,hakim,forum
 
AramaLatest imagesAnasayfaKayıt OlGiriş yap

 

 Ahlâk yaralarımızdan mîsaller...

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Jensen
Hukuk Forum
Jensen


Giriş Tarihi : 30/03/09
Yer : İstanbul
Yaş : 34
Mesajlar : 14824
Rep Puanı : 14472
Rep Gücü : 6503
Ahlâk yaralarımızdan mîsaller... 2duy3hj

Ahlâk yaralarımızdan mîsaller... Empty
MesajKonu: Ahlâk yaralarımızdan mîsaller...   Ahlâk yaralarımızdan mîsaller... EmptyPtsi Tem. 12, 2010 9:57 am

· Dalkavukluk... Bugün, fertlerin, maddî
ve manevî bütün iş ve menfaat sahalarında, büyükleriyle münasebetini
düzenleyen ve neticeyi sağlayan biricik tılsım... Manzara şudur: Bütün
cemiyet, bir miknatıs kutbu üzerinde birbirinin eteğine yapışmış demir
parçaları gibi, en küçüğünden en büyüğüne doğru birbirinin dalkavuğu
vaziyetinde... Çünkü; ortada fanî ve mahkûm şahıslar kadrosunu aşan bir
hüküm, bir iman ve mefkûre ölçüsü kalmayınca, muvaffakiyetin tek
sırrı, kuvvetlinin nefsaniyetini kabartmak san’atından ibaret kalır.
İhlâs yokluğu...

· İltimas... Dalkavukluk, küçükten büyüğe doğru bir korunma
tedbiri ise, bu da büyükten küçüğe doğru ferdin bütün kıymet ölçüsünü,
hatır, gönül ve hoşa gitme değerine bağlayan bir korunma tedbiridir.
Manzara; dişi ve başı ağrıyanlar için (Aspirin) den fazla el atılan
ilâç... Çünkü: Birinci «çünkü» nün mukabil kutbu... Değer ve liyakat
ölçüsünün iflâsı...

· Hırsızlık... Hak ödemek ve hakkı ödenmek vaziyetinde herkesle
herkes arasında; sırtında içtimaî bir emanet taşıyan herkesle emanette
pay sahibini herkes arasında; evde babayla evlât, müessesede idareyle
memur, dükkânda satıcı ile müşteri arasında.

· Dört asırdan beri için için işleyen ve bu son devrede tam patlak veren
ahlâk yaralarımızı misallendirmeliyiz. Birbirinin yararına korkunç
menfaat pususu... Manzara: İkinci Dünya Harbinden sonra, cemiyet
gövdesinde, irinli kandilini asmadığı tek hücre bırakmamış bir cüzzam
indifaı... Çünkü: Bütün ruh, vicdan ve korku müeyyidelerinin, üstünde
topyekûn çökmeye ve yıkılmaya başladığı netice zemini çığırındayız.

· Rüşvet... Hırsızlığın en korkunç şubesi... Şahıslarda temerküz
eden manevî haklandırma iktidarının hakka zıt olarak menfaat karşılığı
satılması... Manzara: Rüşvet gişesi önünde, Eminönü meydanındaki otobüs
bekleme mezbahasından fazla kalabalık... Çünkü: Haktan sıyrılan korku,
insanlardan ve bütün insanî tertiplerden de sıyrılmış; ve menfi
hâlisiyetini, su içmek ve ekmek yemek derecesindeki tabiîliğe dökmüştür.

· Fuhuş... Bir kadın ve bir erkek arasında, Allah aşkı ve Allah
bağiyle sımsıkı kementli olarak birbirini sevmek ve birbirinin olmak
gibi en aziz, en kutsî ve en mahrem aidiyete vesile teşkil eden
hâdisenin, herkesle herkes arasında umumî ve hayvanî bir iştirak ifade
etmesi... Manzara: Tek koğuş çerçevesinde, hem de elektrikler açık
olarak bütün cemiyete şâmil bir «mum söndü» âlemi... Çünkü: artık
ruhlar hiçbir mukaddese yataklık edemiyecek kadar pörsümüştür.

· İçki... Uyuşmak, kamaşmak, görmemek, duymamak, bilmemek,
düşünmemek, kendi kendisini kaybetmek, yok olmak ihtiyaciyle şuur ve
muvazenenin zehir içmesi... Manzara: Gündelik su istihlâkini aşan içki
sarfiyatı... Çünkü: Vecd ve heyecanımızı zehirde arayacak nisbette
ruhumuz boş bırakılmıştır.

· Cinâyet... Allahın en haşmetli binası insanın, insanlar
arasında, insan eliyle ve her türlü kanun ve kâide dışı yıkılması...
Manzara: Kestane fişekleri halinde birbirinden ateş alarak giden ve
şehirleri, kasabaları ve köyleri tabanca sesleriyle fıkırdatan bir ölüm
panayırı... Çünkü Fertler en küçük hınç ve teessürlerini, Allahın ve
kulların kanunlarına havale ettirecek bütün emniyetlerden boşanmış ve
münferit ihtilâller yaşamaya başlamışlardır.

· Kumar... Hırsızlık fiilinin ve birbirini talan etme hırsının,
herkesçe makbul, herkesçe muteber ve bir ilim ve medeniyet tertibine
bağlanmış alenî şekli... Manzara: İskambil kâğıtlarının (Bey) leri ve
kralları etrafında, yeryüzünü idare eden bey ve kral fikirlerden çok
daha fazla alâka, bilgi ve sadakat... Çünkü: Müsbet insan iş ve emeğinin
tatlı alın terine karışık, bütün verim değeri herhangi bir formülle
birbirini soyma hünerine bırakılmıştır.

· Ayrıca hile... Doğruluktan korkuyoruz! Ayrıca yalan...
Hakikatten korkuyoruz! Ayrıca riya... Samimiyetten korkuyoruz! Ayrıca
nefret... Aşktan korkuyoruz. Ayrıca inkâr... İmândan korkuyoruz! Ayrıca
şüphe... İtimattan korkuyoruz! Ayrıca istihza... Ciddiyetten
korkuyoruz! Ayrıca kargaşalık... Nizamdan korkuyoruz!

· İnsanoğlu, bizde ve bu son devirde alçalmaya bırakıldığı kadar,
hiçbir zaman ve mekânda bırakılmadı.




İdeolocya Örgüsü -Üstâd Necip Fazıl Kısakürek-
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Ahlâk yaralarımızdan mîsaller...
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
hukuk.forum.st :: Kültür ve Sanat :: İslam ve İnsan-
Buraya geçin: