hukuk.forum.st
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

hukuk,hukuki,adliye,dava,müvekkil,hukuk haberleri,avukat,savcı,hakim,forum
 
AramaLatest imagesAnasayfaKayıt OlGiriş yap

 

 Çocuğun Dayakla Eğitimine Peygamberimizin Yaklaşımı

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Jensen
Hukuk Forum
Jensen


Giriş Tarihi : 30/03/09
Yer : İstanbul
Yaş : 34
Mesajlar : 14824
Rep Puanı : 14472
Rep Gücü : 6503
Çocuğun Dayakla Eğitimine Peygamberimizin Yaklaşımı 2duy3hj

Çocuğun Dayakla Eğitimine Peygamberimizin Yaklaşımı Empty
MesajKonu: Çocuğun Dayakla Eğitimine Peygamberimizin Yaklaşımı   Çocuğun Dayakla Eğitimine Peygamberimizin Yaklaşımı EmptyPtsi Tem. 12, 2010 9:47 am

Çocuğun Dayakla Eğitimine Peygamberimizin Yaklaşımı

Soru: Annelerin eğitim adına çocuğunu dövdüğünü düşünürsek
cennet nasıl onların ayakları altında olur? Peygamberimizin bu konudaki
tutumu nasıldı?


Cevap : Cennet anaların ayakları altındadır.
Hadis-i Şerifi, annelerin çocuklarını dövebileceği anlamına gelmez.
Böyle bir yorum hadisin lafızlarını zahiri anlamlarıyla ele almak olur
ki, bu yolla maksadın anlaşılması mümkün değildir. Bu sözden anlaşılması
gereken, anaya hürmetin lüzumu ve onun rıza ve hoşnutluğu olmadan
cennete gidilemeyeceği gerçeğidir. Yoksa ‘ana-baba evladı üzerinde
kayıtsız-şartsız bir mülkiyeti haizdir ve evladına dilediğini yapabilir’
anlamına gelmez. İslam’da anne karnındaki ceninin bile, korunması
gereken hakları vardır. Hiçbir yetişkin, çocuğu üzerinde dilediğince
tasarruf edemez.

Peygamberimiz evliliği, çocuk sahibi olmayı ve çocukları iyi
yetiştirmeyi teşvik etmiş ve bu konuda büyüklerin sorumluluğuna dikkat
çekmiştir (bkz. Buhari, I, 215)

Çocuklarına düşkün olan hanımları övmüş ve anneleri, çocuklarına karşı
sevgi ve şefkatle davranmaya teşvik etmiştir (bkz. Buhari, VI, 120-121).


Hz. Peygamber çocuklarla ilgilenir, selam verir (İbn Mace, II, 1220),
onların hatırını sorardı. Zaman zaman çocukları ve özellikle torunlarını
sırtına bindirirdi. Hoşlanacakları adlar takarak çocuklarla şakalaşır
ve onları eğlendirirdi. Bütün bu sıcak yakınlıktan dolayı çocuklar Onu
(sav) çok sever, bir yolculuktan döneceği zaman kendisini karşılamaya
çıkarlardı (İbn Hanbel, IV, 5; Ebu Davud, III, 219).

Hz. Peygamber çocuğa iyi bir terbiye ve eğitim verilmesini çocuğun
babası üzerindeki hakları arasında saymıştır. Terbiyeyi ana-babanın
çocuğuna bırakacağı en güzel miras olarak değerlendirmiştir (Tirmizi,
IV, 337).

Anne-babanın çocuklara (öpücüğe varıncaya kadar her konuda) eşit muamele
yapmasının onların görevi ve çocuğun da doğal hakkı olduğunu
bildirmiştir (İbn Hanbel, IV, 269). Bu konuda çocukların kız-erkek,
büyük-küçük, öz veya üvey olması arasında fark yoktur.

İslam alimleri altı yaşından önce çocuğa herhangi bir nedenle
vurulmasının haram olduğunu, ayrıca farzı ilgilendirmeyen konular için
çocuğa asla vurulmaması gerektiğini klasik dönemden itibaren
belirtmişlerdir. Hz. Peygamber'den rivayet edilen “on yaşına geldiği
halde namazı ihmal ediyorsa döverek kıldırma
” ifadesi hayatında
hiçbir çocuğa vurmamış olan Peygamberimizin namaz konusunu ne kadar
ehemmiyetli gördüğünün bir yansımasıdır. Bu hadisi yorumlayan ulema 10
yaşından sonra çocuklara terbiyevi amaçlı vurmayı “yaralayıcı
olmamak, üç darbeyi geçmemek ve başa vurulmamak
” gibi kurallarla
sınırlamışlardır (bkz. Kütüb-i Site Tercüme ve Şerhi, İbrahim Canan,
c.8, s.231).
Dayağın eğitim-öğretim işinin bir parçası olarak görüldüğü toplum
düzenlerinde bu sınırlamalar bir gelişme olarak görülebilirse de
eğitimin hiçbir aşamasında dayağın düşünülemeyeceği günümüzde daha etkin
disiplin yöntemleri için bkz. Doç. Dr. Halis Ayhan, Din Eğitimi ve
Öğretimi ve Dr. Thomas Gordon, Çocukta Dış Disiplin mi İç Disiplin mi.

(Fatma Bayram-İlahiyatcı)
-------------------------------------------------------------------------------------------------------


Çocuğu dövmemelidir!
En vahşi hayvan bile terbiye ile ehlileştiriliyor. Hiçbir zaman elma
çekirdeğinden portakal olmaz. Fakat elma fidanını büyüterek, lüzumlu aşı
ve kültürel tedbirlerle kaliteli elma veren bir ağaç olarak yetiştirmek
mümkündür. Bunun gibi insan tabiatında bulunan bazı arzular yok
edilemez, fakat terbiye edilebilir. Terbiyede dayak atılmaz.
1- Çocuğu dövmek ahlâkının bozulmasına, hırçınlaşmasına sebep
olur.
2- Dayakla büyüyen çocuk esnek olmaz, katı olur.
3- Dövülmek, çocukta ana-babaya karşı kızgınlığa yol açar. Çocuk
kendi yaptığının kötü bir şey olduğunu düşünmez, kendini suçlu görmez,
kendini döveni suçlar.
4- Dövülen çocuk, kızdığı zaman, o da şiddete baş vurur, bir
başkasını döver. Böylece dayak vicdanlı olmaya değil, saldırganlığa
sebep olur.
5- Sözden anlayacak yaştaki çocuğa dayak atılmaz. Sözden
anlamayan çocuğuna hafifçe vurmak yeter. Başa, yüze tokat atmak, sopa
ile dövmek çok zararlıdır. Bu ancak işkenceciye yaraşır.
Bir şeyi, zıttı kırar. Kötü huyları, iyi huylar yok eder. Bu bakımdan
kendini zorla da olsa, iyi işler yapmaya alıştırmalı, onları adet haline
getirmelidir! Çocuk, ahlâkı iyi olan insanlarla arkadaşlık ettirilirse,
güzel huylar kendiliğinden onun tabiatı olur. Çocuklar böyle
yetiştirilirse, dünya ve ahiret saadeti elde edilir..

Huzur Deryası
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Çocuğun Dayakla Eğitimine Peygamberimizin Yaklaşımı
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
hukuk.forum.st :: Kültür ve Sanat :: İslam ve İnsan-
Buraya geçin: