hukuk.forum.st
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

hukuk,hukuki,adliye,dava,müvekkil,hukuk haberleri,avukat,savcı,hakim,forum
 
AramaLatest imagesAnasayfaKayıt OlGiriş yap

 

 Rüya alemi ile dünya hayatı arasındaki önemli benzerlik

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Jensen
Hukuk Forum
Jensen


Giriş Tarihi : 30/03/09
Yer : İstanbul
Yaş : 34
Mesajlar : 14824
Rep Puanı : 14472
Rep Gücü : 6503
Rüya alemi ile dünya hayatı arasındaki önemli benzerlik 2duy3hj

Rüya alemi ile dünya hayatı arasındaki önemli benzerlik Empty
MesajKonu: Rüya alemi ile dünya hayatı arasındaki önemli benzerlik   Rüya alemi ile dünya hayatı arasındaki önemli benzerlik EmptyPtsi Tem. 12, 2010 9:39 am

Rüya gördüğü sırada çalan saatin sesi ile uyanan insan kısa süreli bir
şaşkınlık yaşar. Rüyasında yaşadığı sevinçler,

[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

üzüntüler, tattığı yiyecekler ya da hissettiği kokular kendisine hala o
kadar gerçekçi geliyordur ki, rüyanın etkisini bir süre üzerinden
atamaz.

Tarih boyunca pek çok düşünür rüyanın gerçek mahiyetini ve rüya ile
dünya hayatı arasındaki ilişkiyi araştırmıştır. Alman bir felsefeci bu
konuda şunları söylemiştir:

Biz şimdi uyanık halde miyiz, yoksa düş mü görüyoruz? Bu kuşkusuz
anlamlı bir sorudur. Aslında bu soruyu çoğu kere düşümüzde sorduğumuz da
olmuştur. Gene düşümüzde soruya verdiğimiz yanıtın, yani uyanık
olduğumuz yanıtının, biz uyandıktan sonra yanlış olduğunu görmüşüzdür.
Peki aynı yanılgı şimdi de olamaz mı? Hayır diyemeyiz, çünkü pekala bir
gün düş gördüğümüz ortaya çıkabilir. (Hans Reichenbach, Bilimsel
Felsefenin Doğuşu, s. 179)

Descartes ise bu konu hakkında şu yorumu yapmıştır:

Rüyalarımda şunu bunu yaptığımı, şuraya buraya gittiğimi görürüm;
uyanınca da hiçbir şey yapmamış, hiçbir yere gitmemiş olduğumu, uslu
uslu yatakta yattığımı anlarım. Benim şu anda da rüya görmediğim, hatta
bütün hayatımın bir rüya olmadığı güvencesini bana kim verebilir? İşte
bütün bunlardan, içinde bulunduğum dünyanın gerçekliği tümü ile şüpheli
bir şey oluyor. (Macit Gökberg, Felsefe Tarihi, s. 263)


Gerçek şu ki rüya ile dünya hayatının çok önemli bir ortak noktası
vardır. Bu ortak özelliği anlamak için şöyle bir örnek verebiliriz:
Rüyada kendi bedeninizi gördüğünüzü varsayalım ve rüya esnasında size “Nerede
görüyorsun?
” diye sorulduğunda, “Beynimde görüyorum
dediğinizi düşünelim. Oysa, açıktır ki, siz rüyanızda bu cevabı verirken
ortada gerçek bir beyin yoktur. Rüyadaki vücut ya da beyin tamamen
hayali bir görüntüden ibarettir. Rüya sırasındaki görüntüleri gören
irade ise, hiç kuşku yok, hayali bir beyinden çok daha “ötede
olan bir varlıktır.

[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]


Rüyanızda verdiğinizi varsaydığımız cevap, dünya hayatımızda bize
sorulan “Nerede görüyorsun?” sorusuna verilen doğru cevaptır.
Nitekim, bilindiği gibi, gören "göz" değildir ve tüm görüntü
beyinde oluşmaktadır. Gözlerin ve gözlere bağlı olan milyonlarca sinir
hücresinin tek görevi ise, görme işleminin gerçekleşmesi için beyne
mesaj iletmektir. Lisede öğrendiğimiz bilgileri hatırlayacak olursak;
bir cisimden gelen ışık, gözün ön kısımında bulunan mercekten geçer ve
görüntüyü arka kısımdaki bölgeye yansıtır, retina adlı tabakaya düşen
görüntüler elektrik akımına dönüştürülerek beyindeki görme merkezine
iletilir ve beyin, bu sinyalleri üç boyutlu, anlamlı görüntüler haline
getirir. Bu bilgilerden görenin gözler olmadığı açıkça anlaşılmaktadır,
ancak hiç kuşku yok ki, gören ve algılayanın sudan, protein ve yağ
moleküllerinden oluşan bir et parçası olduğunu iddia etmek de çok yanlış
olacaktır. Buradan da, beyin dediğimiz et parçasında görüntüleri
seyrederek yorumlayacak, bilinci oluşturacak, kısacası “ben
denilen varlığı meydana getirebilecek bir özelliğin bulunmadığı
anlaşılmaktadır. Oysa beynin içinde ışıl ışıl renkli bir dünyayı
seyreden, senfonileri, kuşların cıvıltılarını dinleyen, gülü koklayan
biri vardır. Peki göze, kulağa, burna ihtiyaç duymadan tüm algıları
hisseden bu şuur kime aittir?

Söz konusu şuur, hiç şüphe yok ki Allah’ın yaratmış olduğu ruhtur. Ruh,
görüntüyü seyretmek için göze, sesi duymak için kulağa ihtiyaç duymaz.
Bunların da ötesinde, düşünmek için beyne ihtiyaç duymaz.

Bu açık ve ilmi gerçeğe vakıf olan her insanın, beynin içindeki birkaç
santimetreküplük, kapkaranlık mekanda, üç boyutlu, renkli, gölgeli ve
ışıklı olarak yaratılan kainatın ancak kopyalarıyla muhatap olduğu, ne
yaparsa yapsın yeryüzünde gördüğü her şeyin yalnızca kopyalarını
görebildiği sırrını anlayacak, böylelikle kendini ve bu görüntüler
alemini yaratan Yüce Rabbimiz Allah’ın sonsuz gücünü düşünüp O’na derin
bir sevgi ve saygıyla bağlanacak, O’na yönelip O’na sığınacaktır.



Ölüm anında şuur keskinleşecektir


Yukarıdaki bilgilerden yola çıkarak özetle söyleyebiliriz ki, bizler
hiçbir zaman “görüyorum” dediğimiz şeylerin aslını göremeyiz. Biz ancak
maddesel dünyanın görüntüsüyle muhattap oluruz. Dünya hayatı yalnızca
insanların ruhuna algılattırılan görüntülerden ibarettir ve onların
imtihan olması ve kıyamette hesabını vereceği amelleri kazanmaları için
yaratılmaktadır. İnsan, bu gerçeği en iyi ölüm anında anlayacaktır.
Nitekim ölümle birlikte insanın beyninde seyrettiği dünya görüntüsü
değişecek, bunun yerine ölüm anının, hesap gününün ve ahiretin görüntüsü
gelecektir. Allah'ın Kuran'da bildirdiği gibi, ölümle birlikte insan
adeta bir uykudan uyanacak, rüyasından gerçek dünyaya geçer gibi, gerçek
ve sonsuz hayatına geçecektir. Bir ayetinde Allah bu gerçeği şöyle
bildirmektedir:

Andolsun, sen bundan gaflet içindeydin; işte Biz
de senin üzerindeki örtüyü açıp-kaldırdık. Artık bugün görüş-gücün
keskindir.
(Kaf Suresi, 22)


Peygamber Efendimiz (SAV) de bir hadis-i şerifinde "İnsanlar uykudadır, ölümle uyanırlar." (İmam
Gazali, İslam Klasikleri 2, Bedir Yayınları, 18 sf. 36152)
buyurarak
bu büyük gerçeğe dikkat çekmiştir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Rüya alemi ile dünya hayatı arasındaki önemli benzerlik
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Kur'an Kelimeleri Arasındaki Sayısal Uygunluk!
» Seyyah Olurum Şu Alemi Gezerim
» 2009'un 'Rüya Takım'ı !
» Dünya Günü, Dünya Günü Nedir? Dünya Günü Hakkında
» Yunanistan'la Türkiye arasındaki 11 fark!

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
hukuk.forum.st :: Kültür ve Sanat :: İslam ve İnsan-
Buraya geçin: