hukuk.forum.st
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

hukuk,hukuki,adliye,dava,müvekkil,hukuk haberleri,avukat,savcı,hakim,forum
 
AramaLatest imagesAnasayfaKayıt OlGiriş yap

 

 'Erkeksiz Kadınlar' Vizyonda

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Jensen
Hukuk Forum
Jensen


Giriş Tarihi : 30/03/09
Yer : İstanbul
Yaş : 34
Mesajlar : 14824
Rep Puanı : 14472
Rep Gücü : 6503
'Erkeksiz Kadınlar' Vizyonda 2duy3hj

'Erkeksiz Kadınlar' Vizyonda Empty
MesajKonu: 'Erkeksiz Kadınlar' Vizyonda   'Erkeksiz Kadınlar' Vizyonda EmptyÇarş. Haz. 30, 2010 8:46 am

İranlı Yönetmen Şirin Neşat'ın Gümüş Aslan'lı Filmi 'Erkeksiz
Kadınlar' Almanya'da Vizyona Girdi.


iranlı yönetmen Şirin Neşat'ın Gümüş Aslan'lı filmi 'Erkeksiz Kadınlar'
Almanya'da vizyona girdi.iranlı yönetmen Şirin Neşat, dünyaca ünlü
sıradışı sanatçılarından biri. Sanatçının fotoğraf ve videolarında
'erotizm ve şiddet', 'geleneksellik ve modernite' gibi konular ağırlık
kazanıyor. Neşat, ilk film denemesi 'Erkekesiz Kadınlar'la 2009'da
Venedig Film Festivali'nde "En iyi Yönetmen" dalında Gümüş Aslan
Ödülü'nü almayı başardı. Tam bir görsel şölen tadındaki filmi, 1
Temmuz'dan itibaren Almanya sinemalarında izlemek mümkün.
Dört KadınBiri aldatılmış bir kadın, biri bahtsız bir aşık, biri hayat
kadını ve bir diğeri de intiharın eşiğine gelmiş dört farklı kadın...
Film, dönemin iran Başbakanı Musaddık'ın devrilip Şah'ın iktidarı
devraldığı 1953 yılında ülkenin içinde bulunduğu ortam baz alınarak, bu
dört kadının isyan ve baskı dolu hikâyelerini anlatıyor. Yönetmen
Şirin Neşat, filminde bu dört kadını sihirli bir bahçede buluşturuyor.
Bu bahçe, kimi zaman balta girmemiş bir orman, kimi zaman bir çöl ya da
cenneti çağrıştıran büyülü bir doğa harikası. Ama her şekilde bu dört
kadının kendilerini güvende hissettikleri, sığınabilecekleri bir ortam.
Bir belgeseli andıran içeriğine rağmen güçlü fantastik kareler ve
kuvvetli metaforlar sayesinde olağanüstü bir atmosfer yaratan Neşat,
filminde umut, çaresizlik, acı ve direnç gibi konulara ağırlık veriyor.
Neşat, Şarnuş Parsipur'un aynı adlı romanından uyarladığı filmin yola
çıkış noktasını şöyle anlatıyor:
"Bu filmle 1950'lerin iran'ındaki yaşamın, şu ankinden çok daha renkli
olduğunu göstermek istedim. Filmde, tıpkı o zamanlar iran'da olduğu
gibi, Batılı düşünceye sahip birçok iranlıyı, aynı zamanda dindar
insanları, hayat kadınlarını ve bunun gibi birçok farklı örneği görmek
mümkün. Yani bugünkü gibi, herkesin dindar olmaya zorlandığı bir
hayattan çok daha farklı bir yaşam söz konusu.'


'Women of Allah - Allah'ın Kadınları'Batılı düşünceye sahip bir ailede
yetişen Şirin Neşat'ın yıldızı, islam Devrimi'yle kesinlikle
barışamamış. Bugün 53 yaşında olan Neşat, 1979 yılında Ayetullah
Humeyni'nin dini ve siyasi önder seçildiği dönemde sanat eğitimi almak
için ABD'ne gitmiş ve oraya yerleşmiş. Ama bütün sanat eserlerinde
ülkesi iran'ı mercek altına almaya devam etmiş. Tıpkı kendisini 1990'lı
yıllarda büyük bir üne kavuşturan fotoğraf dizisi "Women of Allah -
Allah'ın Kadınları" adlı çalışması gibi. Neşat bunun nedenini şöyle
açıklıyor:

"iranlıları belki ülkelerinden atabilirsiniz, ama onların
yüreklerindeki iran'ı oradan söküp atamazsınız. Onca yıl iran dışında
yaşamama rağmen ben duygularımla hâlâ bir iranlıyım. Ama diğer yandan da
düşüncelerimle, kıyafetlerimle ve yaşam tarzımla da bir Batılıyım.'
iran'daki 1953 ve 2009 ayaklanmalarındaki paralellik
Video ve fotoğraf çalışmalarında sadece islamî değerleri değil aynı
zamanda Hrıstiyan değerleri de sorgulamış. Açık bir politik ve dinî
duruş sergilemekten bilinçli bir şekilde uzunca yıllar kaçınan Neşat,
mesajlarını sanat eserleriyle vermeyi amaçlıyormuş. Ancak Neşat, bu
duruşunu 2009 yılında değiştirmiş. Buna geçen yaz iran'daki tartışmalı
cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından sokaklara dökülen muhaliflerinin
neden olduğunu söylüyor. Zira kendisi de eserleriyle özgürlük,
demokrasi ve insan hakları için mücadele veriyor. Yönetmen Neşat için
1953 ve 2009 yıllarındaki ayaklanmalar arasında büyük bir parallellik
söz konusu. Neşat, bu paralelliğin özellikle kadınlar açısından büyük
olduğunu ifade ediyor:
"Politik tepkiler konusunda kadın ve erkeklerin birbirinden farklı
olduğunu düşünüyorum. Çünkü bence kadınlar erkeklerden daha duygusallar
ve bu aslında çok olumlu bir şey. Çünkü kadınlar şiddeti sevmiyor ve
kaldıramıyor. Erkekeler de şiddeti sevmiyor ama kaldırabiliyorlar.
Geçtiğimiz yıl iran'daki ayaklanmada da bunu gördük. Kadınlar polisten
dayak yiyen protestocuların tarafında oldular. ve işte bunu bizim
filmimizde de görmek mümkün. Yani oyuncu Munis'in ölmekte olan bir
askeri kollarına alıp acıyla ağladığı sahnedeki gibi.'
© Deutsche Welle TürkçeDerleyen: Sabine Damaschke / Çeviri: Başak Demir

Editör: Murat Çelikkafa
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
'Erkeksiz Kadınlar' Vizyonda
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
hukuk.forum.st :: Kültür ve Sanat :: Kültür & Sanat-
Buraya geçin: