hukuk.forum.st
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

hukuk,hukuki,adliye,dava,müvekkil,hukuk haberleri,avukat,savcı,hakim,forum
 
AramaLatest imagesAnasayfaKayıt OlGiriş yap

 

 Filistin kördüğümü

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Jensen
Hukuk Forum
Jensen


Giriş Tarihi : 30/03/09
Yer : İstanbul
Yaş : 34
Mesajlar : 14824
Rep Puanı : 14472
Rep Gücü : 6503
Filistin kördüğümü 2duy3hj

Filistin kördüğümü Empty
MesajKonu: Filistin kördüğümü   Filistin kördüğümü EmptyPaz Haz. 06, 2010 11:39 am

Filistin kördüğümü
Hem Yahudilere hem de Araplara Filistin’i vaat
ettiler

05 Haziran 2010 Cumartesi, 10:58:40
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]



İSRAİL’in Gazze ambargosunu yardım gemileriyle delmeye çalışan
gönüllülere uluslararası sularda kanlı saldırısıyla yeniden dünya
gündemine gelen “Filistin
sorunu”, aslında 19’uncu yüzyıl
sonunda Yahudilerin yurt arayışıyla başlıyor. Sorunun kökeninde Arap ve
Yahudilerin Akdeniz sahiliyle Şeria Nehri arasındaki topraklarda hak
iddiası yatıyor. Filistinli Arapların anayurdumuz, Yahudilerin ise

“ata toprağı” diyerek paylaşamadıkları topraklar her iki toplumun
dininde “kutsal” sayıldığından belki de çözülmesi en zor uluslararası
sorun olarak bugün halen önümüzde duruyor. Bu diziyle aynı zamanda
“savaşlar, acılar, ölümler, yıkımlar, krizler ve asla tamamlanamayan
barış girişimleri”nin de tarihi olan Filistin sorununa kısa bir bakış
atacağız. Filistin’in kendi kaderini tayin hakkı mücadelesini,
İsrail’inzaman zaman şiddetle bütünleşen “varoluş politikasını”anlamaya
çalışacağız.

Aslı SÖZBİLİR / GAZETE HABERTÜRK
[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
YAHUDİLER MS 64’te Roma İmparatorluğu tarafından Kudüs’teki
krallıklarından dünyanın dört bir yanına sürüldüklerinden beri hep
kutsal saydıkları topraklara
yani Filistin’e geri dönmek istediler. Bu isteği somutlaştıran ilk adım,
yüzyıllar sonra Avrupa Yahudilerinin Fransız Devrimi’nin etkisiyle
gettolarından çıkıp, modern dünya ile bütünleşmeleri oldu. Bu hareket,
Tevrat’ta belirtilen kutsal topraklarda bir devlet kurmayı hedefleyen
Siyonizm ile milliyetçiliği birleştirmişti. Yahudilerin “uyanışı”
özellikle Almanya’da ve Doğu Avrupa’da antisemitizmi tetikledi. Böylece
1800’lerin sonundan itibaren pek çok Doğu Avrupalı Yahudi baskıdan
kaçarak Osmanlı İmparatorluğu egemenliğindeki Filistin’e göç etti.

‘SIĞINACAK VATAN’ ARAYIŞI
Yükselen antisemitizm, 19’uncu yüzyıl sonunda Siyonist hareketin
“sığınacak bir vatan” arayışını, 1897’de İsviçre’nin Basel şehrinde
toplanan “Birinci
Siyonizm Kongresi” ile somutlaştırdı. Kongre sonunda yayınlanan Basel
Programı’nda “Avrupa’daki Yahudi düşmanlığına karşı Filistin’de bir
Yahudi vatanının
kurulması ve Dünya Siyonizm Teşkilatı’nın bu amaca ulaşmak için
faaliyete geçirilmesi” öngörüldü. 1914’e kadar iki göçmen dalgası
halinde 65 bin kadar
Yahudi Filistin’e geldi. Birinci Dünya Savaşı yıllarında kutsal
topraklarla ilgili hem Yahudilere hem Araplara vaatlerde bulunuldu.
1915’te Arabistan Yarımada
sı’nı ele geçiren İngiltere, Osmanlı’ya karşı ayaklanan Mekke Emiri
Şerif Hüseyin’i Irak ve Filistin toprakları üzerinde bağımsızlık
vaadiyle destekledi. Bununla beraber galip devletler Fransa ve İngiltere
arasında 1916’da gizlice imzalanan Sykes-Picot Antlaşması, bölgeyi bu
ülkeler arasında ikiye bölüyor, Filistin’de ise uluslararası idare
kurulması öngörülüyordu.

BALFOUR DEKLARASYONU
Siyonist hareketin desteğine ihtiyaç duyan İngiltere’nin Dışişleri
Bakanı Arthur Balfour, Siyonist önderlerine 1917’de “Balfour
Deklarasyonu” olarak da
bilinen bir mektup gönderdi.Mektupla Filistin’de Yahudi halkları için
bir vatan kurulması sözü verdi. Mektupta “ülkedeki öteki
sakinlerinmedeni ve dinsel
haklarının ihlal edilmemesi” şart koşulmuştu. Girişim, 1918’de Fransa,
İtalya ve ABD’nin desteğini aldı. Aynı yılın haziran ayında Siyonist
Komisyonu Lideri
Haim Weizmann veMekke Emiri Şerif Hüseyin’in oğlu Faysal ilk kez Güney
Ürdün’de bir anlaşma taslağı için bir araya geldi. 11 Kasım1918’de
Birinci Dünya
Savaşı’nın sona erdiğinde tartışmalı bölge İngiltere tarafından işgal
edilmişti. Birinci Dünya Savaşı’ndan kaynaklanan anlaşmazlıkların çözüme
kavuşturulması
için Faysal ve Weizman 1919 Paris Barış Konferansı’nda karşılıklı
taleplerini sundular.

İLK ARAP-YAHUDİ ÇATIŞMASI
3 Ocak 1919’da imzalanan “Faysal-Weizman Anlaşması” Yahudilere bir yurt
yaratma amacıyla girişilen görüşmeler sonucunda imzalanan ilk
Arap-Yahudi anlaşması
olarak tarihe geçti. Faysal, Suriye topraklarındaki emellerinin
gözetilmesi şartıyla Siyonist davaya destek garantisi de verdi. Ancak
Suriye elinden alınıp
kendisine Irak Krallığı verildikten sonra Faysal, Büyük Arap Cumhuriyeti
hayaline ulaşamayınca anlaşmadan çekildiklerini beyan etti. Milletler
Cemiyeti
25 Nisan 1920’de İngiltere’ye bölgeninmanda idaresi için yetki verdi.
Balfour Deklarasyonu uyarınca harekete geçen İngilizmanda yönetimi,
Yahudilerin
çıkarlarını koruması ve bölgeye Yahudi göçünü teşvik için 1929’da
“Filistin için Yahudi Temsilciliği” kurdu. Temsilcilik fiili olarak bir
Yahudi hükümeti
görevi yaptı.

TÜRKİYE PAYLAŞIM PLANINI REDDETTİ
1947’de Yahudiler nüfusun üçte birini oluşturuyordu ve toprakların yüzde
6’sına sahipti. BM, bölgeyi Filistin ve Arap devletleri arasında
bölmeyi önerdi.
Filistin’in yüzde 56.47’si Yahudi devletine, yüzde 43.53’ü de Arap
devletine bırakılacaktı. Kudüs ise uluslararası idare altında olacaktı.
Plan, 1947’de
BM Genel Kurulu’n da 33 ülkenin oyuyla onaylandı. Türkiye’nin de
aralarında olduğu 13 ülke karşı oy vermiş, 10 ülkede çekimser kalmıştı.
Filistinlilerin
reddettiği plan hiç uygulanmadı. 1948’e girilirken Arap ve Yahudi
birlikleri birbirlerinin elindeki topraklara saldırıyordu. 9 Nisan’da
Deir Yasin Köyü’nde
254 Filistinli katledildi. Yahudi orduları, galip geliyordu. İngiltere,
Mayıs 1948’de, Filistin’deki manda idaresine son vereceğini açıkladı.
David Ben
Gurion, 14 Mayıs’ta Tel Aviv’de İsrail Devleti’nin kuruluşunu ilan etti.
Bundan böyle Filistinliler, 15 Mayıs’ı “El Nakba” yani “Felaket” günü
diye anmaya
başladılar.

SOYKIRIM GÖÇÜ HIZLANDIRDI
1922’de Yahudilerin sayısı,Filistin’deki 750 binlik nüfusun yüzde
11’iydi. Bundan sonraki 15 yılda 300 bin Yahudi daha gelecekti.
İngiltere mandası
altındaki Filistin’e Siyonist proje kapsamında 1920’den itibaren
yüzbinlerce Yahudinin göçü, Arap topluluklarda öfke ve isyana yol açtı.
Araplar
Filistin’den çıkartılmaya çalışıldıklarını savunuyordu.

133 KİŞİ ÖLDÜRÜLDÜ
Yahudilerle Araplar arasındaki düşmanlık Ağustos 1929’da kanlı
çatışmalara dönüştü. 133 Yahudi, Filistinliler tarafından öldürüldü.
İngiltere polisi de
110 Filistinli’yi öldürdü. Yahudi göçü, Hitler’in 1933’de Almanya’da
iktidara gelişiyle birlikte hızlandı. Arapların bölgede artan Yahudi
nüfusuna tepkileri
1936’da, geniş çaplı uygulanan genel grevle birlikte sivil itaatsizliğe
dönüştü. Temmuz 1937’de İngiltere’nin Hindistan’dan sorumlu eski devlet
bakanı
Lord Peel’in başkanlığındaki bir Kraliyet Komisyonu bölgeyi Yahudi ve
Arap devletleri arasında ikiye bölmeyi önerdi. Yahudi devleti, İngiliz
mandasındaki
Filistin’in üçte birini kaplayacaktı ve Celile Denizi ile sahildeki
düzlükleri içine alacaktı. Filistinli ve Arap temsilciler teklifi
reddetti. Şiddet
içeren muhalefet 1938’e kadar sürdü. Ta ki, İngiltere’den gönderilen
takviye birlikler tarafından bastırılıncaya dek.

KONUYU BM'YE DEVRETTİLER
İNGİLİZ manda yönetimi isyanları durdurmak için 1939’da White Paper
(Beyaz Belge) adı verilen bir belgeyle Filistin’e Yahudi göçünü 1944’e
kadar her yıl
15 binle sınırladı. 1945’te II. Dünya Savaşı bittiğinde 6 milyon
Yahudi’nin Avrupa’da sıkışıp kaldıkları için öldüklerini savunan
Siyonistler, İngiliz manda yönetimini göç kısıtlaması nedeniyle
suçladılar. Filistin’deki Yahudi yerleşimlerini Araplardan korumak için
kurulan paramiliter örgüt Haganah ile militan Siyonist örgütler Irgun ve
Lehi güçlerini birleştirip, İngiltere’yi Filistin’den çıkarmak için
terör eylemlerine giriştiler. ABD ve diğer ülkeler göç kısıtlarının
kalkması için dış baskı yaparken, içeride Araplar göçün önlenmesi için
İngiltere’yi sıkıştırıyordu. Sorunu çözemeyen İngiltere, konuyu
Birleşmiş Milletler’e devretti.

[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Filistin kördüğümü
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
hukuk.forum.st :: Güncel Haberler&Bilgiler :: Güncel Haberler-
Buraya geçin: