3. Dünya Savaşı - Kıyamet

deccalin gelişi ile terörizm ve kanlı eylemler savaşlar artacak bu arada
deccal asla son zamana kadar çıkmayıp gizliliğini koruyarak herşeyi
gizli organize edecek.

Ve en sonunda insanların feryadı gökleri deldiğinde Mehdi AS
gelecektir ki işte Müslümanların bu emperyalizm ve siyonizme karşı
mücadelesi asıl o zaman başlayacaktır...

Mehdi AS'nin kendisine verilen ve kendisinin çıkış alameti ve
delili olan Ahit Sandığı'nı bularak bu sandığı delil mahiyetinde
kudüs'e getirerek inanmayanlara gösterecek ve "işte inanmayanlara
artık delil diye geldim." diyecektir...

Burada birçok yahudi ve hristiyanlar bu manzara karşısında İslam'a
geçecektir... İnanmayanlar ise deccalin ordusu olacaktır...

Bu ordu ile inananlar arasında bir mücadele olup kazanan Müslümanlar
olacaktır... Ayrıca deccali öldürecek ve bulacak kişi Hz İsa AS
olacaktır...

Buradan da anlaşıldığı üzere Mehdi ve Hz AS'ın aynı zaman diliminde
çıkacağını söylemek doğrudur...

Ve savaş sonrasında Hz İsa AS'ın duası hürmetine dünyada yaklaşık
40 yıl barışın, huzurun,adeletin,bolluk ve bereketin yaşanacağı; bir
çok kaynakta nakledilen "Altın Çağ" yaşanacaktır.

Bu çağda teknoloji çok gelişecek ve iman aşkından ve o zamanki yaşayan
iman ehlimin Allah'a kavuşma arzusundan dünya Cennete benzetilmeye
çalışılacaktır...

Tabi bir çok İslam alimlerine göre Hz İsa bu çağda evlenip bir
çocuğa sahip olacak ve Altın Çağ'ın son zamanlarında yani 40. yılda
ölecektir...

Ölümünden sonra başka kıyamet alameti olan ve dünyanın en büyük 2.
fitnesi yecüc ve mecüc türeyecektir... bu arada güneş batıdan doğacak
yemenden büyük bir ateş dünyayı saracak dünyayı bir duman kaplayacak ve
bu alametlerde bu zamanda görünecektir...

Daha sonra son savaş diye adlandırılan 3. dünya harbi yaşanacak
dünyadaki tüm Kur'an- Kerim'in harfleri silinip göğe çekilecek ve
inanmayanın kalmayacağı gün geldiğinde ise kıyamet kopacaktır...

Dünya'ya her peygamber gönderildiğinde ortam hep dinsizlerin
zulmündedir... Ve peygamber bu zulmü gidermek ve bir olan Allah'a
inanmaları için sapkınları yola getirme çabası içinde olmuştur....

Sonuçta inananlar ve inanmayanlar olur ve inanmayanlar her zaman
Allah'ın bogununa uğrar. Tıpkı Ad, Semud ve Firavun kavmi gibi...

Diyeceğim o ki tarih hep tekerrürden ibarettir... Peygamber gelir
ve ortamı düzenler. Sonra öldüğünde ortalık tekrar karışır... Ve yine
peygamber gelir. Bu döngü taki son peygamberimiz Hz Muhammed SAV
efendimize kadar geldi... İşte bundan sonra peygamber gelmeyecektir...

Ve bu karışıklık kıyamet ile son bularak insanların dünyadaki sahnesi
son bulacaktır...

Ve gerçek adeletin olduğu ve hiçbir şeyin gizli olmadığı, herşeyin ap
açık ortalığa dökülecek olduğu zaman her geçen gün yaklaşmaktadır....

Ve o gün inanmayan ister ataist olsun,ister dinsiz olsun tekrar dünyaya
gelmek ve bu hatadan çok pişman olduklarını söyleyeceklerdir...

Çünkü inanmadıkları veyahut inandığı halde şeytani nefisleri nedeniyle
inkar ettikleri her şey o gün, gün yüzüne çıkacaktır...

O gün o kadar zorlu olacak ki, kıyamet kopmuş 2. emirle sur'a üflenerek
insanlar tekrar dirildiklerinde şaşkın, herkes bir tarafa dönüp duracak,
daha ne olduğunu anlamayacaktır... Güneş bir arşın insanın tepesinde
olacak ve bu bekleyiş tan 1000 yıl sürecek. Tabi iman ehli o
günün azaplı bekleyişinden muhaf olacaktır...

Kevser suyu ile o cayır cayır yanan günde içini ferahlatacak,o çatı
sıcaktada Peygamberimizin sancağı altında gölgelecektir...

İşte o azaplı bekleyiş o kadar uzun olacak ki insan kendinin cehennemlik
olacağını bile bile hesabın hemen sorulmasını isteyecektir...

Nihayet o hassaz terazi kurulacak ve herkese kendi amel defteri kısaca
not defteri melekler tarafından verilecektir... ve kendisine "Oku!"
denecektir...

Ve insan herşeyin; içinden geçirdiği fısıltıların bile yazıldığı o
deftere baktığında hayretler içerisinde kalarak "Bu benim defterim mi?"
diyecek...

Ve sonrası malum hak hukuk davası varsa hak ve hukuk halledilecek ve en
sonunda geriye kalan sevap ve günahları tartılacak... Sevabı çok olan
sırat köprüsünden düşmeden
geçecek ve geçerken aşağıdaki cehennemdeki görevli melekler iman ehki
kula diyecekki "Ey iman ehli sen çabuk geç! Senin nurun alevleri
söbdürüyor." diyecek ve iman ehli kul yıldırım hızı ile geçecek.

Ve gelelim imansız kula ve imanlı da olsa günahı çok olan kula. Bu kul
da saç telinden ince kılıçtan keskin o köprüye
ayak bastığında yanan alevler o kadar parlayacakki bu kişiyi içine
yutup cehenneme düşmesini sağlayacaktır...

Ve bu ahiret hayatının ilk yıllarında ilk zamanlar bu kadar zahmetli
iken cenneti ve Allah'a kavuşmayı dileyen iman ehli kul için
sabırsızlandığı bir andır...

Allah'ın azabı çok olsada insana emrettiği hayırlı işi yapan kullarınada
vaad ettiği cenneti ve rahmeti de o kadar güzel ve geniştir...

Cennet o kadar büyükki, sembolik olarak tarif edildiğinde; bir insanın
cennette kapladığı alanın bir dünya kadar olduğu tarif edilmektedir...
Artık dünyaya kaç trilyon insan geldi gerisini siz düşünün...