hukuk.forum.st
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

hukuk,hukuki,adliye,dava,müvekkil,hukuk haberleri,avukat,savcı,hakim,forum
 
AramaLatest imagesAnasayfaKayıt OlGiriş yap

 

 Dünyanın En Eski Yazı Dili Sümerce ile Türkçe'nin Akrabalığı‏

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Jensen
Hukuk Forum
Jensen


Giriş Tarihi : 30/03/09
Yer : İstanbul
Yaş : 34
Mesajlar : 14824
Rep Puanı : 14472
Rep Gücü : 6503
Dünyanın En Eski Yazı Dili Sümerce ile Türkçe'nin Akrabalığı‏ 2duy3hj

Dünyanın En Eski Yazı Dili Sümerce ile Türkçe'nin Akrabalığı‏ Empty
MesajKonu: Dünyanın En Eski Yazı Dili Sümerce ile Türkçe'nin Akrabalığı‏   Dünyanın En Eski Yazı Dili Sümerce ile Türkçe'nin Akrabalığı‏ EmptyCuma Mayıs 28, 2010 10:11 am

Sümerliler Bundan 6000 yıl önce Dicle ve Fırat nehirleri arası olan
Mezopotamya’nın güneyine gelip yerleşmiş, orada büyük bir uygarlık
kurarak en az 2000 yıl varlıklarını korumuşlardır. Onların
uygarlıklarının en önemli olayı dillerine göre bir yazı icat etmeleri,
okullar kurarak, kil üzerine yazarak o yazıyı geliştirip her
istediklerini yazabilmeleridir. Çiviyazısı adı verilen bu yazıyı ile
gerek Sümerliler zamanında var olan, gerek daha sonra tarih sahnesine
çıkan Orta Doğu milletleri de kendi dilleri için kullanmışlardır. 1800
yıllarının başlarından itibaren bu yazının ve dilinin çözülmesi
çalışmaları başlamış, Nineve’de Asurbanipal kitaplığının bulunması ile
yazının ve Asur dilinin 1855 yılında çözümü başarılmıştı. Okunan bazı
Asurca metinlerin satır aralarında başka dilde yazılmış satırlar vardı.
İlk olarak bu satırların İskit veya Turan dilinde yazılmış olacağını
ve yazının onlar tarafından icat edildiğini, Çiviyazılarını çözmeyi
başaran Rowlinson ileriye sürmüştü. 1869 da Jule Oppert bu dile Sümerce
adını verdi ve bu dilin Türk, Fin ve Macar dillerine akraba olduğunu
söyledi. 1874’de Francois Leonorment da dili Ural Altay dil grubuna
koyuyor. Joseph Halévy ise bunlara tamamıyla karşı çıkarak bunun Sami
Akadların özel bir amaçla uydurdukları dil, diye tutturuyor. Onun bu
direnişine başkaları da katılıyor ve 50 yıl kadar bu sav sürüyor. Daha
sonra güney Mezopotamya’da yapılan kazılarda çıkan bol miktardaki Sümer
belgeleri üzerinde büyük bir gayretle çalışıldı sözlükleri, gramerleri
yapılmaya başlandı. Bunlar üzerinde çalışanların hepsi batılı
bilginlerdi. Onlar Türkçe bilmiyorlardı. Türkçe’nin etimolojik bir
sözlüğü de yoktu. Yine de Fritz Hommel,[1] Diyakonov, İzakar
Andereyas[2], İrene İskenderi[3] gibi bilim insanları Sümer dilini Fin,
Kafkas, Uygur dillerine benzeterek bir hayli eş anlamlı Türk ve Sümer
kelimelerini karşılaştırmışlardır.

Herhangi geniş bir çalışma yapmadan Sümer dilini Türk diline benzetenler
A.Falkenstein[4], Hartmut Schmökel, ve S.N. Kramer[5] dir. Kramer
hemen ekseri yazısında yeri geldikçe bunu tekrarlamıştır. Ölümümden iki
ay önce çevirisini yaptığım ve Türk Tarih Kurumu tarafından yayımlanan
“Tarih Sümer’de Başlar” kitabını eline aldığı 28 Eylül 1990’da bana
şöyle yazmıştı:

“Ne de olsa bu kitap büyük bir olasılıkla Türkçe gibi bitişken bir dil
konuşan ve Güney Mezopotamya’ya 6-7 bin yıl önce Orta Asya’nın herhangi
bir yerinden göçmüş olan Sümer halkı hakkında. Sümerlilerin Türklerle
ilgili bir halk olduğu fikri Atatürk zamanında geçerli idi. Böyle
olabileceği hakikatten hiç de uzak değildir”.

Sümeroloji Hocam Benno Landsberger de : “Sümer dili, hem dil bakımından,
hem de, bütün Asya boyunca dağlık bölgelerde konuşulan dil olması
bakımından önemlidir. Bu türden olup bugün hala yaşayan dil Türk
dilidir” diyor. Türkmen yazarları da Sümercenin daha çok Türkmen
Türkçesine benzediğini ileri sürüyorlar[6].

Sümer dili ile Türk dilini karşılaştırmak o kadar kolay bir iş değil.
Önce yazılı kaynak olarak bu gün için elimizde Orhun kitabeleri var.
Arada 4000 yıla yakın bir zaman dilimi bulunuyor. Bu süre içinde
Türkçe kuşkusuz bir çok değişikliklere uğradı. Diğer taraftan Sümerce
kendisinden çok ayrı bir gruba ait olan Akad dili yoluyla çözüldü.
Akadca da ı,o,ö,ü gibi sesli harfler ç, f, ğ, g gibi sessiz harfler yok.
Sümerce işaretlerin birkaç tür


okunuşu var. Şöyle ki, somut bir kelimeyi anlatan resim yazısından
çevrilmiş bir işaret, o resim ile ilgili soyut anlamları da taşıyor.
Örneğin : Göğü ifade eden bir işaret hem gök, hem de tanrı anlamına
geliyor. Ayrıca ayni işaretin hece okunuşu da var. Bu bakımdan
okunuşlarda yanlışlar olabilir. Diğer taraftan Türkçenin en eski
kelimelerini çeşitli Türk dillerindeki okunuşlarını bildiren tam
etimolojik sözlük yok. Ayni şekilde DÖ. 3000 – 1850 yılları arasında
yazılmış olan Sümer dilinin de bir etimolojik sözlüğü yok. Kuşkusuz bu
süre içinde Sümer dili de bir hayli değişmiş olabilir.
Karşılaştırmalar hiç de kolay değil. Sümer dili Türk dilinde olduğu
gibi kelimeler kök halinde, onlara ekler yapılarak yeni kelimeler
oluşturuluyor. Sümer dilinde Türk dilinde olduğu gibi fiil bakımında çok
zengin. Ses uyumu var. Erkek, dişi ayrımı yok. Türkçede olduğu gibi
kısa anlatımla geniş anlam veriliyor.

Karşılaştırmalardaki bütün bu zorluklara rağmen son yıllarda
Azerbaycan’dan Prof. Atakişi Celiloğlu Kasım, Sümer işaretlerine yeni
okunuşlar da vererek çok eski Türk kelimeleriyle karşılaştırmalar yapmış
ve onları “Sümerce kesin Türkçedir” adlı bir kitapta toplamıştır[7].
S.N.Kramer’de Sümercenin tam tercüme edilemediğini, ileride
değişebileceğini söylüyor.

Yüksek Mühendis Selahi Diker yaşamının kırk yılında bütün dillerle Türk
dilini karşılaştırmış ve sonunda bütün dillerin kaynağının Türkçe
olduğunu gösteren bir kitap yazmış[8].
İran’dan Roshan Kheyavi yazmaya başladığı bütün Ural-Altay dillerinin
etimolojisini kapsayan sözlüğün ilk cildini yayımlamış. Bunda da
başlangıç olmasına rağmen 101 kelime içinde 35 Sümer kelimesi Türkçe
köküne bağlanıyor.[9]

Prof. Osman Nedim Tuna, 165 Sümer kelimesini, hem anlam hem de fonetik
bakımından uyan Türkçe kelimelerle eşleştirmiş. O, bu tezini Amerika’da
Türkolog ve Sümerologların olduğu kongrede sunmuş ve hemen hiç tartışma
olmadan bu tez kabul edilmiş.[10] Ona göre Sümerliler ile Türkler
arasında tarihsel bir ilişki bulunmasını, Türklerin en az 3500-4000 yıl
önce Anadolu’nun doğu bölgesinde yerleşmiş olmalarına bağlıyor. Türk
dili 5500 yıl önce bağımsız ve iki kollu bir dil olarak bulunuyordu. İlk
ana Türkçe ise 10.000 yıl eskiye gidiyor, diyor.

Türkmen olan Begmyrad Gerey, Sümer kültürünü arkeolojik buluntular,
mimarlık, efsaneler, yer adları ve dil yoluyla Türkmen kültürü ile
karşılaştırmış, anlam ve fonetik bakımından Türkçe – Sümerce 295
kelimeyi eşleştirmiştir. Böylece, 5000 yıllık Sümer ve Türkmen bağlarını
bir kitap halinde göstermiştir.[11]

Bazı bilim insanları, iki dil arasındaki benzer kelimeler için her yerde
insan zekasının aynı sözü bulabileceğini, bunların bir tesadüfe bağlı
olduğunu söylemişlerdir. Buna karşın ünlü dilci M. Swadesha, bilgisayar
kullanarak “Eğer iki ayrı dilde fonetik ve mana bakımından benzeyen
kelimeler, 100’den fazla ise bunların bağımsız olarak icad edilmiş olma
ihtimali birkaç milyonda birdir. Aynı şekilde çift kelimelerde 7’den
fazla olursa, o iki dil arasında tarihi bir ilişki vardır.” diyor.[12]




Osman Nedim Tuna da; “En ideal şartlarda Sümerce ve Türkçede hem fonetik
hem de anlam bakımından benzer bir çift kelimenin bulunması 25 milyonda
birdir.” diyor. Buna göre; Sümerce ile fonetik ve anlamca benzer 10
kelimeyi bulmak İzmir’den Erzurum’a kadar olan mesafenin (1280 km) 1
mm.sinden daha azmış.[13]

Diğer taraftan bazı bilim insanları da kelimelerin gelişi güzel
karşılaştırmalarını doğru bulmuyor, ancak ayni konulardaki kelimelerin
uyması gerektiğini söylüyor. Bunu 1975 yılında ilk uygulayan Olcas
Süleyman. O, insan, tanrı ve tabiat ile ilgili fonetik ve anlamda ayni
olan 60 Türkçe ve Sümerce kelimeyi bulmuş ve Rusça bir kitapta
yayınlamış. Kitap rejim değişinceye kadar yasak kalmış. Şimdi Türkçesi
de var.[14]

Son yıllarda bu çalışmalara Yüksek Mühendis Ünal Mutlu katıldı. O bir
kubbe tamirini yaparken kubbe yapmasını ilk kimler icat etti merakına
düşmüş ve araştırmaları onu Sümerlilere götürmüş. Sümerliler bütün
kültürleri başlattığına göre bu kültürlere ait kelimelerin de onlarda
başlaması gerek düşüncesiyle Sümer diline ait sözlük arıyor. Ancak
internette 2500 kelimeyi kapsayan Sümerce İngilizce bir sözlük buluyor.
Aslında Sümer dilinin tam anlamıyla henüz sözlüğü yapılmadı.
Philadelphia Üniversite Müzesinde başlanan sözlük 2019 yılında
tamamlanacakmış. Fakat elde olan malzeme ile yapılan çalışmalar var.
Ünal Mutlu bunlardan yararlanarak, Kültür ve Sanat, Bilim, Siyaset,
Mühendislik, Ticaret gibi 20 konuya ait Sümerce kelimeleri buluyor.
Bunların çeşitli Türk dillerindeki karşılıklarını arıyor. Hatta daha
ileri giderek batı dilleriyle, Etrüskçe ile karşılaştırıyor ve
inanılması güç sonuçlar çıkarıyor[15].

Bunlardan başka D.Ö 2400 yıllarında yazılı çiviyazılı belgelerde Türk
adları bulundu. Bunlar o tarihlerde Mezopotamya’ya akın eden ve orada
125 yıl kadar krallık sürdüren Gut/Kut Krallarının adları idi. Bunları
1937 yılında D.T.C.Fakültesinde Sümeroloji hocam Prof.B. Landsberger bir
Türkolog ile yaptığı çalışmasında saptadı. Kut’ların Mezopotamya da
kaldığı 125 yıl boyunca 12 kralları oluyor. Bunlardan dördünün adı
kendi zamanlarına yazılan belgelerde, diğerleri de daha sonra yazılan
kral listesinde. Bunlardan Yarla, Yarlagan adı Orhon kitabelerinde,
İnkişi adı da Enkiş olarak Dede Korkut’ta bulunuyor.

Konumuzu toparlayacak olursak: Sümer belgelerinin ilk okunuşundan
itibaren Sümercenin Ural-Altay dillerine benzediği söylenmiş. Daha sonra
ayni anlam ve fonetikte olan Sümerce ve Türkçe kelimeler
karşılaştırılmış. Bu yeterli görülmeyerek konulara göre karşılaştırma
istenmiş. Son çalışmalarda bu da yapıldı ve Türk dili ile Sümerce
arasında büyük bir yakınlık ortaya çıktı, hatta bazı kelimelerin
zamanımıza kadar ulaştığı görüldü. Bilim insanları da Türk dilinin çok
sağlam, kolay kaybolmayan bir dil olduğunu kabul ediyorlar. Bunlara göre
Sümer dilinin Türk dili veya o dilin bir dalı olduğunu, Türk dilinin
de, Prof. Osman Nedim Tuna’nın öne sürdüğü gibi, on bin yıl önceye kadar
gittiğini korkusuzca söyleyebiliriz. Bunlara ek olarak son yapılan
arkeolojik buluntularda, yer adlarında, efsanelerde, destanlarda Orta
Asya, özellikle Türkmenistan ile Sümerliler arasında pek çok
benzerlikler, bağlantılar bulunmuştur. Sümerliler Mezopotamya’ya daha
göç etmeden Türkmenistan’da tarım ve hayvancılığın başlamış olduğunu,
Sümerlilerin en eski yazı işaretlerinden bazılarını içeren bir de yazı
bulunduğunu öğreniyoruz[16] Bunların hepsini toplayınca Sümerlilerin
Orta Asya’dan göç eden Türklerin bir kolu olabileceği savı hiçte yabana
atılamaz.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Dünyanın En Eski Yazı Dili Sümerce ile Türkçe'nin Akrabalığı‏
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
hukuk.forum.st :: Kültür ve Sanat :: Kültür & Sanat-
Buraya geçin: