hukuk.forum.st
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

hukuk,hukuki,adliye,dava,müvekkil,hukuk haberleri,avukat,savcı,hakim,forum
 
AramaLatest imagesAnasayfaKayıt OlGiriş yap

 

 Yabancıların Dilinden Hz.Muhammed (SAV)

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Jensen
Hukuk Forum
Jensen


Giriş Tarihi : 30/03/09
Yer : İstanbul
Yaş : 34
Mesajlar : 14824
Rep Puanı : 14472
Rep Gücü : 6503
Yabancıların Dilinden Hz.Muhammed (SAV) 2duy3hj

Yabancıların Dilinden Hz.Muhammed (SAV) Empty
MesajKonu: Yabancıların Dilinden Hz.Muhammed (SAV)   Yabancıların Dilinden Hz.Muhammed (SAV) EmptyPerş. Mayıs 27, 2010 10:11 am

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]İslam
dininin son Peygamberi Hz Muhammed ve İslam dini hakkında Müslüman
olmamalarına rağmen sözleriyle onu adeta tasdik eden Mahatma Gandhi,
Tolstoy ve Bismarc gibi daha nice yabancı aydın, devlet adamı ve
sanatçıların sözlerini okuyunca çok şaşıracaksınız!


Rabbimizin
kendisini bütün mahlûkata ve kâinata tanıttırmak için yarattığı üç
külli muhariften birisi olan son peygamberimiz Hz. Muhammed hakkında on
binlerce kitap yazıldı. Dünyanın dört bir yanında onun hakkında
konferanslar, seminerler düzenlendi ve araştırmalar yapıldı. Onun
yolunda gidenler ve onu sevenler kuşkusuz sadece Müslümanlardan
oluşmuyordu. Peygamber Efendimizin vefatından sonra onu ilmelyakin
tanıma fırsatı bulan diğer dinlere mensup ya da dinsiz olan aydınlar,
bilim adamları, yazarlar, sanatçılar ve devlet adamları onun hakkında
güzel sözler söyledi, onun getirdiği din olan İslam hakkında eserler
yayınladı. Özellikle yaşadığı dönemin koşulları gereği, tahrip edilmiş
Hıristiyanlığın ve Museviliğin etkisi altına girmiş devlet adamlarının
ve aydınların Hz. Muhammed ve İslamiyet hakkında söyledikleri cümleleri
duymak Peygamberimizi ve onun davasını daha iyi anlamak için çok önemli
bir teşvik olmuştu.


Yaşadığı
döneminin en büyük İslam âlimlerinden biri olan İmam-ı Rabbanî, yazdığı
eserin başına “Ben sözlerimle Muhammed'i övmüş olmadım, aslında
sözlerimi Muhammed'le övmüş ve güzelleştirmiş oldum” diyerek Hz.
Muhammed'in kendi dünyasında ne manaya geldiğini vurgulamıştı. Peygamber
Efendimiz hakkında onu öven yazılar yazan yabancı aydınlarda, İmam
Rabbani gibi açıklamalarında yaratılmışların en güzeline yer vererek
kendi değerlerini arttırmışlardı bir bakıma. Çünkü söylenen sözler ve
yazılan yazılar onunla daha bir anlamlı ve güzel oluyordu. Tarihte
kendine yer etmiş tanınmış isimlerin, âlemlerin yaradılış sebebi
Peygamber Efendimiz hakkında söylediği o güzel sözlerden size bir demet
sunuyoruz.


Peygamberimizin
döneminde yaşama şerefine erişememiş olmanın üzüntüsü sözlerinden
açıkça anlaşılan Alman Devleti'nin kurucusu Prens Otto Von Bismarck
yazdığı bir makalede bu sıkıntısını şöyle dile getiriyor:


“Sana muasır bir
vücut olamadığımdan müteessirim ey Muhammed!


Muhtelif
devirlerde, beşeriyeti idare etmek için taraf-ı lahutîden geldiği iddia
olunan bütün münzel semavî kitapları tam ve etrafıyla tetkik ettimse
de, tahrif olundukları için hiçbirisinde aradığım hikmet ve tam isabeti
göremedim. Bu kanunlar değil bir cemiyet, bir hane halkının saadetini
bile temin edecek mahiyetten pek uzaktır. Lâkin Muhammedîlerin Kurân'ı,
bu kayıttan azadedir. Ben Kurân'ı her cihetten tetkik ettim, her
kelimesinde büyük hikmetler gördüm. Muhammedîlerin düşmanları, bu kitap
Muhammed'in zade-i tab'ı olduğunu iddia ediyorlarsa da, en mükemmel,
hattâ en mütekâmil bir dimağdan böyle hârikanın zuhurunu iddia etmek,
hakikatlere göz kapayarak kin ve garaza âlet olmak manasını ifade eder
ki; bu da ilim ve hikmetle kabil-i telif değildir. Ben şunu iddia
ediyorum ki; Muhammed mümtaz bir kuvvettir. Destgâh-ı kudretin böyle
ikinci bir vücudu imkân sahasına getirmesi ihtimalden uzaktır.


Sana muasır bir
vücut olamadığımdan dolayı müteessirim ey Muhammed!


Muallimi ve
nâşiri olduğun bu kitap, senin değildir; o lâhutîdir. Bu kitabın lâhutî
olduğunu inkâr etmek, mevzu ilimlerin butlanını ileri sürmek kadar
gülünçtür. Bunun için, beşeriyet senin gibi mümtaz bir kudreti bir defa
görmüş, bundan sonra göremeyecektir. Ben, huzur-u mehabetinde kemal-i
hürmetle eğilirim.”


Hakkında ölmeden
önce Müslüman olduğu iddiaları ortaya atılan devrinin önemli devlet
adamlarından Bismarc, Hz Muhammed hakkında başka bir yorum daha
yapıyordu ve diyordu ki:


“Ben şunu iddia
ediyorum ki, Muhammed mümtaz bir kuvvettir. Yaratıcının böyle ikinci
bir vücudu imkân sahasına getirmesi ihtimalden uzaktır.”


Hindistan'ın
bağımsızlığına kavuşmasına önderlik eden ve bağımsızlığını kazanmak
isteyen toplulukların örnek aldığı büyük lider Mahatma Gandhi,
Peygamber Efendimiz'in davasında başarı kazanmasının ve dünyada birçok
insan tarafından benimsenmesinin nedenlerini bir konuşmasında şöyle
sıralamıştı:


”Ben şu kanaate
vardım ki, İslâmiyet'in süratle yayılması, kılıç yüzünden olmamıştır.
Aksine her şeyden evvel sadeliği, mantıkî olması ve Peygamberinin büyük
tevazuu (alçak gönüllülüğü), sözünü daima tutması, yakınlarına ve
Müslüman olan herkese karşı sonsuz bağlılığı yüzünden, İslâm dinî
birçok insan tarafından seve seve kabul edilmiştir.”


Diğer bir
taraftan Almanya'nın yetiştirdiği en büyük aydınlarından olan ve
buradaki en büyük üniversiteye ismi verilen ünlü filozof Goethe,
Peygamber Efendimizin yaydığı İslam dini hakkında sorulan bir soru
üzerine;


“Hz. Muhammed
‘in muvaffakiyetinde olduğu gibi, hakikat her tarafa nur
saçabilmelidir; tek ve eşsiz Allah'ın mevhumunu aşılamakla o bütün
dünyayı yenmiştir.” şeklinde cevap vererek içinde yaşadığı toplumun
tepkisini çekme pahasına gerçekleri açıklamaktan geri durmamıştı. Aynı
filozof daha sonraki bir konuşmasında kendi toplumunun İslam dünyası
karşısında geri kaldığını şu sözlerle açıklama gereğini hissetmişti:


“Hiç kimse Hz.
Muhammed'in kurallarından daha ileri bir adım atamaz. Biz Avrupa
Milletleri medeni imkânlarımıza rağmen Hz. Muhammed'in son basamağına
varmış olduğu merdivenin daha ilk basamağındayız. Şüphe yok ki bu
yarışmada kimse onu geçemeyecektir.”


Dünyada birçok
insanın paraya verdiği önemle tanıdığı Fransızların ünlü devlet adamı
ve komutanı Napolyon bir kitabında Hıristiyanlığın bozulma sebebini
anlatırken en son ve tahrip edilmemiş olan İslam dininin Peygamberi Hz.
Muhammed hakkında şunları söylüyordu:


“Arapların
yanına sokulan Aryenler, hakikî İsa dinîni bozarak onlara “Allâh,
Allâh'ın oğlu, Rûhu'l-Kudüs” gibi, üçlü, kimsenin anlayamayacağı
akîdeleri [teslîs akîdesini] yaymaya çalışıyor, şarkın sulh ve huzûrunu
tamâmen bozuyorlardı. Muhammed onlara doğru yolu gösterdi. Araplara,
yalnız bir tek Allâh olduğunu, O'nun babasının da, oğlunun da
bulunmadığını, böyle birkaç Allâh'a tapmanın, puta tapmaktan kalan saçma
bir âdet olduğunu anlattı.”


Yazdığı
romanları dünyada herkes tarafından okunan ve klasikler arasında
kendine yer edinen Rus Yazar Tolstoy, içinde bulunduğu zor koşullara
rağmen doğru bildiğini söylemekten kaçınmamış ve hatta Peygamber
Efendimizin hadislerini derleyerek bir kitap yazmıştı. İşte Tolstoy'un
Komünist Rusya'sında yazdığı fakat o dönemde halka gösterilmesinde
sakınca görülen kitabında Hz Muhammed ve onun yaydığı İslam dini
hakkında söyledi güzel sözler:


”Muhammed her
zaman Evangelizm'in (Hıristiyanların) üstüne çıkıyor. O insanı Allah
saymıyor ve kendini de Allah ile bir tutmuyor. Müslümanların Allah'tan
başka ilahı yoktur ve Muhammed O'nun peygamberidir. Burada hiçbir
muamma ve sır yoktur. Eğer insan seçme hakkına sahip olsaydı, aklı
başında olan her Hıristiyan ve her bir insan şüphe ve tereddüt etmeden
Muhammediliği, tek Allah'ı ve O'nun peygamberini kabul ederdi.”


Komünist
Rusya'sının bir diğer ünlü Yazarı Dostoyevski Peygamberimizin Allah
katına yükseldiği Miraç hakkında; “Büyük İslâm Peygamberi yüce
yaratıcının katına çıkıp onunla buluşmuştur. Ben Miraç'a bütün kalbimle
inanıyorum.” diyerek bir anlamda Peygamber Efendimizin varlığını kabul
ederek bunu tüm dünyaya haykırmıştı.


Dünyada çok
meşhur olan İskoç asıllı yazar ve filozof Thomas Carlyle
‘'Kahramanlar'' adlı kitabında Hz Muhammed'in nasıl bir şahsiyet
olduğunu adeta tüm dünyaya meydan okuyarak şu sözlerle ifade etmişti:


“Şayet gayenin
büyüklüğü, vasıtaların küçüklüğü ve neticenin azameti insan dehasının
üç ölçüsü ise, modern tarihin en büyük şahsiyetlerini dahi, Hz.
Muhammed ile mukayeseye kim cüret edebilir ki?”


Ünlü filozof ve
yazar Jean-Paul Roux bir yazısında Peygamber Efendimizin şahsiyetini ve
Kuran'ı Kerim'in nasıl bir kitap olduğunu bakın nasılda güzel ifade
ediyordu:


“Hz. Muhammed'in
hakiki mucizesi, bir melek vasıtasıyla gökten indirilmiş bütün
âyetlerden oluşmuş olan Kurân'dır. Tevrat ile İncil'den sonra
vahyolunan son mukaddes kitap ise odur. Şiirden üstün, taklidi imkânsız
ve tercümesi mümkün olmayan bu ulvî eserin olgunluk seviyesine ne
bundan evvel çıkılabilmiştir, ne de bundan sonra çıkılabilecektir.
İslâm'ın yayılmasında Kur'ân okumanın bütün uzun nutuklardan daha büyük
bir âmil olduğu birçok şehâdetlerle sabittir. Yola getirilmeleri
imkânsız düşmanlar bile Kurân'ı dinler dinlemez birdenbire duraklıyorlar
ve hemen imana gelip kelime-i şehâdet getiriyorlardı. âyetlerdeki
kelimelerde fevkalâde bir kuvvet ve kudret vardır!”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Yabancıların Dilinden Hz.Muhammed (SAV)
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
hukuk.forum.st :: Kültür ve Sanat :: İslam ve İnsan-
Buraya geçin: