hukuk.forum.st
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

hukuk,hukuki,adliye,dava,müvekkil,hukuk haberleri,avukat,savcı,hakim,forum
 
AramaLatest imagesAnasayfaKayıt OlGiriş yap

 

 Makro Ekonomik Denge

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Jensen
Hukuk Forum
Jensen


Giriş Tarihi : 30/03/09
Yer : İstanbul
Yaş : 34
Mesajlar : 14824
Rep Puanı : 14472
Rep Gücü : 6503
Makro Ekonomik Denge 2duy3hj

Makro Ekonomik Denge Empty
MesajKonu: Makro Ekonomik Denge   Makro Ekonomik Denge EmptyPtsi Mayıs 17, 2010 12:26 pm

Makro Ekonomik Denge

T

Klasik iktisat yaklaşımının makro
ekonomik dengeye bakış açısını açıklayabilmek

• Klasik iktisat
yaklaşımı, “Her arz kendi talebini yaratır” deyimi ile ifade edilen Say
Kanununun işlemesi ile özetlenebilir.

• Bu işleyiş sonucunda
toplam harcamaların tam istihdam üretim düzeyini sağlamada yetersiz
kalması söz konusu olmamaktadır.

• Bu sonuç ekonomideki her türlü
fiyatın (ücret, faiz, mal fiyatları gibi) artma ve azalma yönünde esnek
olması varsayımına dayanmaktadır.

• Keynes, Klasik iktisat
yaklaşımının bu varsayımını eleştirerek, özellikle ücretlerin düşme
yönünde esnek olmadığını ileri sürmüş ve alternatif bir model
geliştirmiştir. Denge kavramını ve ekonomik dengenin sağlanmasında
toplam harcamaların önemini açıklayabilmek

• Stok değişmelerini
de harcamalara dahil ettiğimiz zaman, bir ekonomide gerçekleşen fiili
harcamalar her zaman gelire eşit olmaktadır.

• Oysa ekonomide
gerçekleştirilmesi “planlanan” toplam harcamalar her zaman gelire eşit
olmayabilir. İşte planlanan toplam harcamaların gelire eşit olduğu GSMH
düzeyi, denge GSMH düzeyi olarak adlandırılmaktadır.

• Denge GSMH
düzeyi bir diğer bakış açısıyla gelir harcama akımından gerçekleşen
sızıntılar toplamının, bu akıma yapılan enjeksiyonlar toplamına
eşitlendi ği gelir düzeyi olarak da elde edilebilir. Söz konusu
sızıntılar tasarruflar, vergiler ve ithalat harcamalarından,
enjeksiyonlar ise yatırım harcamaları, kamu harcamaları ve ihracat
gelirinden oluşmaktadır.

• Otonom harcamalarda meydana gelecek
bir değişme gelir düzeyine katlanarak yansımakta ve bu süreç çarpan
olarak adlandırılmaktadır. Bir ekonomide belirlenen denge gelir
düzeyindeki artış ve azalışların nedenini açıklayabilmek

• Otonom
harcamalarda meydana gelecek bir değişiklik, çarpan katsayısı kadar
katlanarak gelire yansımaktadır.

• Çarpan katsayısı ise marjinal
tasarruf ve marjinal ithal eğilimleri toplamının tersi olarak
hesaplanmaktadır.

Maliye Politikası ve Toplam Harcamalar

Devletin
en önemli gelir kaynağı olan vergilerin makro ekonomik modele dahil
edilmesi durumunda meydana gelecek değişiklikleri açıklayabilmek


Makro ekonomik etkileri açısından devletin direkt olarak kontrol
edebildiği ve direkt olarak kontrol edemediği bazı değişkenler söz
konusudur. Örneğin, devlet gelirden alınacak vergi oranını direkt olarak
belirlemekte, ancak elde edilecek gelir vergisi hasılatını direkt
olarak kontrol edememektedir.

• Kullanılabilir gelir kavramının
tanımı gereği, vergiler gelirden çıkarıldığı için vergilerin modele
dahil edilmesinde önünde eksi işareti yer almakta ve denge gelir
düzeyini azaltıcı etki yaratmaktadır. Devletin harcama yapma ve
vergileme kararlarının denge gelir düzeyi üzerindeki etkisini
açıklayabilmek

• Kamu harcamalarındaki değişmeler, harcama
çarpanı aracılığı ile gelire katlanarak yansımaktadır. Bu nedenle kamu
harcamalarındaki artış geliri arttırırken, harcamalardaki azalma geliri
azaltıcı önde etki yaratmaktadır.

• Vergilerde meydana gelecek
değişmeler, vergi çarpanı aracılığı ile geliri ters yönde etkiler. Ancak
vergilerin harcamalar üzerinde yaratacağı etki, kullanılabilir gelir
üzerindeki etkisi ile dolaylı olarak ortaya çıkmaktadır.


Harcama çarpanı, mutlak değer olarak, vergi çarpanından büyüktür. Bunun
nedeni toplam harcamalar üzerinde kamu harcamalarının doğrudan,
vergilerin dolaylı biçimde etkili olmasıdır.

• Devlet kamu
harcamalarını arttırır ve bunun tamamını vergileri yükselterek finanse
ederse, denge gelir düzeyi kamu harcamalarına eşit miktarda artmaktadır.
Böyle bir durumda ortaya çıkan net çarpan etkisi 1’e eşit olmakta ve
denk bütçe çarpanı olarak adlandırılmaktadır.Ekonomik durgunluk ve
enflasyon ortamlarında istikrarı sağlayabilmek için maliye politikasının
nasıl kullanılması gerektiğini açıklayabilmek

• Ekonomide bir
harcama yetersizliği olması halinde, genişlemeci maliye politikası
aracılığı ile toplam harcamaları arttırmak ve aşırı işsizliği ortadan
kaldırmak mümkündür.

• Ekonomide bir harcama fazlası olması
halinde ise daraltıcı maliye politikası aracılığı ile toplam harcamaları
kısmak ve enflasyonist baskıları ortadan kaldırmak mümkündür. İzlenen
maliye politikalarının ekonominin içinde

bulunduğu koşullardan
nasıl etkilenebileceğini açıklayabilmek

• Devlet bütçesi, devlete
ait harcamaların yapılmasına, gelirlerin toplanmasına yetki veren ve
bunlar arasında dengenin nasıl sağlandığını gösteren belgedir.


Kamu harcamalarının kamu gelirlerinden fazla olması durumunda ortaya
çıkan bütçe açığı ancak devletin piyasalara borçlanması ile
kapatılabilir.

• Bütçenin gelir ve harcama kalemleri arasında yer
alan ve otomatik istikrar sağlayıcılar olarak adlandırılır.

Para
ve Bankacılık

Parayı tanımlayabilmedeki güçlüklerin nedenini
açıklayabilmek

• Parayı fiziki özelliklerini esas alarak
tanımlamak hem mümkün de¤ildir, hem de iktisadi anlamda doğru de¤ildir.


İktisatta paranın kesin ve değişmez bir tanımını yapmak yerine, paranın
üstlendiği fonksiyonları sıralayarak bu fonksiyonları yerine getiren
her şey para olarak kabul edilir. Bir ekonomide paranın üstlendiği
fonksiyonların neler olduğunu açıklayabilmek

• Değişim aracı
olarak para, takasın dezavantajlarını ortadan kaldırarak, mal ve
hizmetlerin el değiştirmesi sürecini hızlandırmakta, ekonomide
etkinliğin sağlanmasına yardımcı olmaktadır.

• Hesap birimi
olarak para, mal ve hizmetlerin değerini ifade etmede kullanılan ortak
ölçü birimidir.

• Değer muhafaza aracı olarak para, satın alma
gücünün elde tutulmasına olanak tanımaktadır. Paranı n bu fonksiyonu,
ülkedeki fiyat istikrarı ile yakından ilgilidir. Enflasyonist ortamlarda
hızla de-ğer kaybeden paranın bu fonksiyonu da aşınmaya uğramaktadır.

Zaman
içerisinde mal paradan itibari paraya geçişin altında yatan faktörleri
ve paranın çeşitlerini açıklayabilmek

• Paranın evrimi mal para
itibari para olarak iki temel kategoride incelenebilir.

• Modern
bir ekonomide para, bozukluk, nakit ve vadesiz mevduat olmak üzere üç
türden oluşmaktadır. • Nakit ve vadesiz mevduat kadar likit olmasa da,
likitidesi bunlara yaklaşan varlıklar para benzeri olarak
adlandırılmaktadır.

• Paranın tanımlanmasındaki sorunlara bağlı
olarak, her ülkenin merkez bankası çeşitli para stoku tanımları
yaparlar. Örneğin TC Merkez Bankası M1, M2, M2Y ve diğer bazı alternatif
para stoku tanımlarına ilişkin verileri yayınlamaktadır. Bankaların
temel fonksiyonlarını, çalışma mantıklarını ve nasıl kaydi para
yarattıklarını açıklayabilmek

• Bankalar, genellikle, halktan
topladıkları mevduatı şirketlere ve kişilere kredi olarak veren, menkul
kıymetlere yatırım yapan kuruluşlardır. Bu nedenle bankalar fon
transferi sürecinde para yaratan kurumlardır. Bankaların yarattığı söz
konusu vadesiz mevduatlara kaydi para adı verilmektedir.


Bankacılığın gelişimi mutlak rezerv bankacılığından kısmi rezerv
bankacılığına geçiş olarak özetlenebilir. Kısmi rezerv bankacılığı,
yükümlülüklerden daha düşük bir miktarın rezerv olarak tutulduğu
bankacılık uygulamasıdır.

• Kısmi rezerv bankacılığının bir
sonucu olarak ortaya çıkan kaydi paranın miktarı, zorunlu rezervler
dışında bir sızıntının söz konusu olmadığı basitleş- tirilmiş bir
modelde, zorunlu rezerv oranının tersiyle rezervlerdeki değişim
miktarının çarpılması ile belirlenmektedir.

Para Teorisi ve
Politikası

Keynesyen iktisatçılara göre para miktarı ile ekonomik
faaliyetler arasındaki ilişkileri açıklayabilmek

• Ekonomik
birimler işlem, ihtiyat ve spekülasyon amaçları ile ellerinde bir miktar
para tutmak isterler. Ekonomik birimlerin bu amaçlarla ellerinde tutmak
istedikleri para miktarını belirleyen faktörler nominal gelir ve faiz
oranıdır. Nominal gelir ve para talebi arasında doğru yönlü bir ilişki
söz konusu iken, faiz oranı para talebini ters yönde etkilemektedir.


Gelir ve fiyatların sabit olduğu varsayımı altında, çizilecek para
talebi fonksiyonu negatif eğimli bir eğri olur. Para talebinin para
arzına eşitlendiği noktada para piyasası dengeye gelir ve denge faiz
oranı belirlenir.

• Para miktarında meydana gelecek
değişiklikler, faiz oranı üzerindeki etkisi aracılığı ile yatırımları,
yatırımlarda meydana gelecek değişiklik ise nominal geliri etkiler.

Klasik
ve monetarist iktisatçılarına göre para miktarı ile ekonomik
faaliyetler arasındaki ilişkileri açıklayabilmek

• Para
miktarının ekonomiyi direkt olarak etkilediğini savunan iktisatçılar, bu
görüşlerini değişim denklemine dayandırmaktadırlar. Değişim denklemi
bir ekonomideki para miktarı ile dolaşım hızının çarpımının nominal
gelire eşit olacağını gösteren bir özdeşliktir.

• Klasik
iktisatçılar, paranın dolaşım hızının ve üretim hacminin sabit olduğu
varsayımı altında, para miktarı değişikliklerinin aynı yönde ve aynı
oranda fiyatlara yansıyacağını, dolayısıyla paranın üretim miktarı
üzerinde bir etkisinin olmayacağını savunmuşlardır.


Monetaristler olarak adlandırılan bir grup iktisatçı ise, ekonominin tam
istihdamdan uzak olduğu bir ortamda, paranın kısa dönemde fiyatlar ve
üretim üzerinde etkili olabileceğini, ancak uzun dönemde, ara miktarı
değişikliklerinin sadece Fiyatları etkileyeceğini öne sürmektedir.

Para
miktarını kontrol etmekten sorumlu merkez bankasının bir ekonomide
üstlendiği temel fonksiyonların neler olduğunu ve bunların ne anlama
geldiğini açıklayabilmek

• Ekonomideki önemine karşın, merkez
bankacılığı 0’nci yüzyılın başlangıcında ortaya çıkmış nispeten eni bir
gelişmedir.

• Merkez bankasının üstlendiği fonksiyonlar ülkeden
ülkeye farklılık göstermesine karşın, modern bir merkez bankasının
üstlendiği üç temel fonksiyon öz konusudur: Para piyasalarında
istikrarın sağlanması, bankaların bankası ve likitidenin on kaynağı
olma, devletin bankacılığını yapma.

Merkez bankasının ülkedeki
para miktarını kontrol edebilmek için kullanabileceği araçların neler
olduğunu ve bunları asıl kullanabileceğini açıklayabilmek


Merkez bankalarının ülkedeki para miktarını kontrol edebilmek amacıyla
kullanabilecekleri üç adet genel araç söz konusudur: Zorunlu rezerv
oranları, reeskont oranı ve açık piyasa işlemleri.

Bu araçlar
içerisinde en esnek olanı ve günümüz merkez bankalarının en etkin
şekilde kullandıkları araç, açık piyasa işlemleridir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Makro Ekonomik Denge
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Makroekonomi (Makro İktisat)
» Ekonomik kriz önlemlerinde süre uzuyor
» Silkroad Online da Gerçekten Para Kazanmak, Ekonomik yönden güçlü çar yapılandırması

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
hukuk.forum.st :: Eğitim :: Üniversiteler-
Buraya geçin: