Mitral kapak yetmezliğiHalk arasında kalp kapakçığı hastalığı olarak bilinen mitral kapak
yetmezliği hastalığı, kalpte sol kulakçıkla sol karıncığı ayıran mitral
kapağın tam kapanamadığı bir kapak hastalığıdır. Mitral kapağın
biçimini bozan yapısal lezyonlar sonucunda ortaya çıkar ve bu durumda
“organik” mitral kapak yetmezliği olarak anılır. Ayrı bir tip olan
işlevsel mitral kapak yetmezliğinde ise sol karıncığın genişlemesi
sonucunda sol kulakçıkla sol karıncığı ayıran delik genişlemiştir.
Deliği kapatan mitral kapağın iki kanadı tam kapanmayı sağlayacak
biçimde birbirine yaklaşamaz. Bununla birlikte işlevsel yetmezlikte
kapak tümüyle normaldir.
Organik mitral kapak yetmezliği en sık rastlanan kalp kapakçığı
hastalığıdır. Ama günümüzde pek çok kalp hastalıkları uzmanı bu
gözleme karşı çıkmakta, organik mitral kapak yetmezliğinin çok ender
görülen bir hastalık olduğunu, hatta varlığından bile kuşku
duyulabileceğini öne sürmektedir.
Gerçekte ise organik mitral kapak yetmezliği saf biçimiyle, yani tek
başına seyrek görülen bir hastalıktır. Hemen her zaman mitral kapak
darlığıyla birlikte görülür (mitral kapak darlık ve yetmezliği). Ayrıca
mitral kapak hastalığı romatizmal kalp iç zarı iltihabının (romatizmal
endokardit) ilerlemesine bağlı olarak birkaç evreden geçer. İlk evrede
mitral kapak yetmezliğinin saf biçimine çok sık rastlanır. Daha sonra
darlıkla yetmezlik bir arada, son evrede ise darlık görülür.
NedenleriOrganik mitral kapak yetmezliği olgularının çoğu akut kalp iç zan
iltihabının ilerlemesiyle ortaya çıkar ve hemen her zaman romatizma
kökenlidir.
Çok seyrek olarak bazı enfeksiyon hastalıklarında da akut kalp iç zarı
iltihabının ardından mitral kapak yetmezliği gelişir. Kızıl, tifo,
difteri, yılancık, grip, zatürree gibi enfeksiyonlar genellikle bir
romatizmal süreci etkinleşti-rerek kalp iç zarı iltihabının gelişmesine
yol açar.
Mitral kapağın zedelenmesine yol açan travmalar da az sayıda mitral
kapak yetmezliği olgusunun nedenidir.
Genel olarak çok ender, ama yaşlılar arasında görece sık görülen bir
durum da mitral kapak yetmezliğinin ate-rom plaklarına (lifsi
bağdoku-yağ birikmesi) bağlı olarak gelişmesidir.
Yapısal bozukluklarAkut kalp iç zan iltihabının genellikle yol açtığı doku bozuklukları
şunlardır:
- Mitral kapağın kalınlaşması. Kalınlaşan kapak normal
esnekliğini yitirir, sertleşir ve kireçlenebilir.
- Mitral kapağın serbest kenarlarının büzüşüp kırışması.
- Kirişsi uzantıların birbirine yapışması, büzülmesi ve sertleşmesi.
Bu değişiklikler sonucunda mitral kapak normal işlev göremez, yani
sol kulakçıkla karıncığı ayıran deliği tam olarak kapatamaz. Çünkü hem
kapağın kanatlan büzüşme nedeniyle kısalmıştır, hem de kanatlan tutan
kirişsi uzantıların kısalması nedeniyle kanatlar normalde olduğu gibi
yukan kalkamaz. Bozukluk yalnızca kirişsi uzantıların kısalmasına
bağlıysa ve kapak kanatlarının serbest kenarlarında yapışma yoksa saf
mitral yetmezliği gelişir, darlık olmaz. Ama çoğunlukla bu tip lezyonlar
bir arada bulunduğundan mitral kapak hastalığı da yalnızca yetmezlik
değil, darlık ve yetmezlik biçiminde ortaya çıkar.
Dolaşımla ilgili sonuçlarNormal koşullarda, sol kanncık kasıldığı zaman (sistol) içindeki kanın
tümünü aorta boşaltır. Sağlam mitral kapağı, sol kulakçıkla sol kanncık
arasındaki deliği tümüyle kapattığı için kanın bir bölümü sol kulakçığa
geri kaçamaz. Buna karşılık mitral kapak yetmezliğinde karıncık-lann
kasılması sırasında sol karıncıktaki kanın bir bölümü aorta
pompalanırken bir bölümü de kapağın tam kapanamayan kanatlarının
arasından sol kulakçığa geri kaçar. Bir başka deyişle, sistolde sol
karıncıktan sol kulakçığa doğru bir geri akım (kaçak) ortaya çıkar. Bu
durum tam kapanamayan mitral kapağın üstünde ve altında etkileri
görülen bir dolaşım bozukluğuna yol açar. Tam kapanamayan mitral
kapağın yukarısındaki dolaşım bölümünde şu sonuçlar doğar.
- Sol
kulakçıktaKalbin bu boşluğunda normalden fazla kan birikir. Çünkü
akciğer toplardamarlarından gelen kan hacmine sol kanncıktan geriye
kaçan kan eklenmiştir. Sol kulakçıktaki kan hacminin artması nedeniyle
sol kulakçık kasının lifleri uzar ve kalp genişler. Ardından kulakçık
daha büyük bir enerjiyle kasılır ve içindeki miktan artmış kanı sol
karıncığa boşaltır. Böylece sol kulakçıkta aşın büyüme (hipertrofi)
ortaya çıkar.
- Akciğer dolaşımında – Sol kulakçıktaki basınç artışı akciğer
toplardamarla-nndaki kanm bu boşluğa dolmasını güçleştirir; dolayısıyla
akciğer dolaşımında kan basmcı yükselir. Basınç artışı kanın akciğer
toplardamarlanndan sol kulakçığa boşaltılmasını sağlar. Boşalmanın
gerçekleşmesi için akciğer damar sisteminde akciğer toplardamarlarının
genişlemesi, akciğerin yedek kılcal damarlannın açılması gibi
değişiklikler ortaya çıkar ve bütün bunlar gittikçe şiddetlenir.
- Sağ karıncıkta Akciğer dolaşımındaki yüksek basmç sağ karıncığın
yükünü artırır. Bu yükü karşılayabilmek için sağ kanncık aşın büyür.
Daha sonra hastalığın ağırlaşması ve kalp kasının yapısal özellikleri
nedeniyle sağ karıncık genişler ve dolaşım bozukluklan-nı gidermekte
yetersiz kalır.
- Tam kapanamayan mitral kapağm altında kalan dolaşımda ise şu
değişiklikler görülür:
- Sol karıncıkta – Yukanda belirtildiği gibi sistoldeki geri akım
nedeniyle sol kulakçıkta önemli miktarda kan toplanır. Bir sonraki
gevşemede (diyastol) ise sol kanncığa daha fazla kan gelir, çünkü sol
kulakçıkta daha fazla kan vardır. Artmış kan akımı karşısmda sol kanncık
diyastolde daha fazla genişler. Aynca içinde bulunan miktan artmış kanm
tümünü pompalayabilmek için daha çok çalışmak zorunda kalır ve aşı-n
büyür. Böylece bir sonraki sistolde sol kanncık içindeki kanm tümünü
boşaltır. Kanm büyük bölümü aorta, küçük bir bölümü de kulakçığa geri
gider.
- Genel dolaşımda Saf mitral yetmezliğinde ortaya çıkan
değişiklikler genel dolaşımı etkilemez. Normal koşullarda sol
kulakçıkta bulunan 60 cc kanın tümü diyastolde sol kanncığa dolar. Sol
kanncık bu kanm tümünü aorta pompalar. Mitral yetmezlikte, sol kanncık
sistolü sırasında diyastolde sol kanncığa dolmuş olan kanın bir bölümü
sol kulakçığa geri kaçar. Kaçak mikta-nnın 20 cc olduğu varsayılırsa,
toplam kan hacmi 60 cc olduğuna göre sol kanncık aorta 40 cc kan
pompalayacaktır. Böylece sistolde kalbin pompaladığı kan miktan (kalp
atım hacmi) azalır. Ama bir sonraki diyastolde sol kanncığa yalnızca
normalde gelen 60 cc kan değil, aynı zamanda bir önceki sistolde sol
kulakçığa geri kaçan 20 cc kan da dolar; yani sol karıncıktaki kan hacmi
80 cc olur. Bunun 20 cc’si bir sonraki sistolde gene tam kapanmamış
olan delikten sol kulakçığa kaçar, ama 60 cc’si genel dolaşıma
pompalanır. Bundan sonra sistolde kalbin pompaladığı kan miktan
değişmeyeceğinden mitral kapak yetmezliğinin genel dolaşım üzerine bir
etkisi olmaz.
BelirtileriMitral kapak darlığında olduğu gibi mitral kapak yetmezliğinde de
belirtiler birkaç grupta toplanabilir. Kalple ilgili belirti Doğrudan
doğruya kalbi ilgilendiren belirti mitral kapak yetmezliğine ait
üfürümdür. Mitral kapak yetmezliğinde kanncık sistolü sırasında sol
kanncıktan üstteki sol kulakçığa kan kaçar. Aynı anda mitral kapak
üzerinde bir üfürüm duyulur. Bu olağandışı ses kanın daralmış delikten
geçişine mitral kapaktaki bozukluk nedeniyle karıncık duvarıyla kapak
arasında oluşan çıkmazlardan kanın dönüşüne bağlıdır.
Üfürüm koltukaltı bölgesine doğru yayılır; sol koltukaltımn ilerisine
kadar uzanır ya da ön koltukaltı çizgisinin önünde kain-. Üfürüm sırta
doğru da yayılabilir; sol kulakçığın arkaya doğru çıkıntı yaptığı
göğüs arka duvarında belirgin duduma gelebilir. Özellikle sol kulakçık
büyüdükçe sırta doğru yer değiştirir ve omurgaya yansır.
Genellikle hasta yatarken üfürüm daha iyi duyulur. Ayaktayken hafifler,
hatta kaybolur.
Mitral kapak yetmezliğinin yukarı-sıyla ilgili belirtiler – Bunlar sol
kulakçık akciğer dolaşımı, akciğer atardamarı ve sağ karıncıkla ilgili
belirtilerdir. Bunlar elinizdeki ciltte “Mitral Kapak Darlığı” başlığı
altında ayrıntılı olarak ele alınmıştır.
Mitral kapak yetmezliğinin aşağı-sıyla ilgili belirtiler – Bunlar saf
mitral kapak darlığında görülenlerden farklıdır. Saf mitral kapak
darlığında diyastol sırasında sol karıncığa normalden az kan gelir. Bu
nedenle sol karıncık uzun süre normal boyutlarda kalır ve ancak
hastalığın ileri evrelerinde küçülür. Oysa saf mitral kapak
yetmezliğinde sol karıncık kapak hastalığının ilk evresinden başlayarak
kan akışının bozulmasından etkilenir. Sol kulakçıktan sol karıncığa
normalden fazla kan gelir; karıncık diyastol sırasında daha fazla
genişler ve zamanla büyür. Ama büyüme çok aşın değildir, çünkü karıncık
gelen fazla kanı boşaltmayı başarabilir. Kanın büyük bölümü aorta
pompalanır; küçük bir bölümü de sol kulakçığa kaçar.
GidişiMitral kapak yetmezliğinin de mitral darlık gibi farklı evreleri vardır.
Birinci evrede hastalık bozulmuş olan kapak ve çevresindeki yapılarla
sınırlıdır; ikinci evrede akciğer belirtileri ortaya çıkar; Üçüncü
evrede ise artık genel yetmezlik söz konusudur.
Birinci evre- Mitral kapak yetmezliğinin sınırlı evresidir. Bu evrede,
kapağın tam olarak kapanmaması nedeniyle sistolde karıncıkla kulakçık
arasında geriye doğru kan akışı ortaya çıkar. Kan akışının bozulması
hasta kapağın çevresindeki iki kalp bölümünü etkiler. Kapağın üstünde
sol kulakçık, kapağın altında ise sol karıncık genişler ve büyür. Saf
mitral kapak yetmezliğinin ilk evresinin başlıca özelliği, bütün sol
kalbin (sol kulakçık ve sol karıncığın) büyümesidir.
İkinci evre- Mitral kapak yetmezliğinin ikinci evresinde akciğerler
etkilenir. Hastalığın ilerlemesi sonucunda sol kulakçık daha da
genişler. Kan akışındaki bozukluk şiddetlenerek sol kulakçıktan önceki
dolaşım bölümlerine yayılır ve bütün akciğer dolaşımını (akciğer
atardamarları, toplardamarları ve kılcal damarları) etkileı. Akciğer
dolaşımında kan basıncının yükselmesi damarların genişlemesine ve damar
duvarında oluşan bozukluklar nedeniyle akciğerlerde kan göllenmesine
yol açar.
Akciğer dolaşımında yüksek basınç ve akciğerlerde kan göllenmesinden
kısa bir süre sonra sağ karıncıkta büyüme belirtileri ortaya çıkar.
İkinci evrede en sık görülen belirtiler şunlardır:
Mitral yüzü Dudaklarda, burunda, elmacık kemikleri üzerinde, kulak
kepçesinde ve ellerde deri moranr.
Yaygın nabız Göğsün gözle görülür Ölçüde kabarmış kalp bölgesinde
yaygın atma hareketi gözlenir. Kabarma sağ karıncığın büyümesine
bağlıdır.
Solunum sistemindeki işlevsel bozukluğa bağlı belirtiler ise şunlardır:
Nefes darlığı. Başlangıçta bedensel güç harcamaya bağlı olarak görülür;
daha sonra sürekli hale gelir.
Öksürük ve balgam. Çoğu kez balgamda çizgi biçiminde kan ve
akciğerlerden gelen bir tür makrofaj olan kalp yetmezliği hücreleri
vardır. ”
Balgamla karışık kan gelmesi. Mitral kapak darlığından daha seyrek
olarak mitral kapak yetmezliğinde de görülür.
Üçüncü evre – Bu evrede gelişen genel yetmezlik sağ karıncığın
etkinliğinin büyüme nedeniyle azalmasından ve karıncığın
genişlemesinden kaynaklanır. Sağ karıncığın ardından sağ kulakçık da
genişler. Böylece genel olarak bütün kalp büyür. Kalbin dört boşluğunun
da genişlediği üçüncü evrede şu belirtiler görülür:
- Mitral yüzü. Bir Önceki evredeki kadar belirgin değildir;’hatta hiç
bulunmayabilir, çünkü akciğerde kan göllen-mesi azalmıştır. Kan artık
akciğerde değil, büyük ölçüde karaciğerde göllen-mektedir.
Yaygın nabız. Göğüste kalp bölgesinde gözlenen atma hareketi bir önceki
evreye göre daha yaygındır ve mide üstüne kadar uzanır. Bunun nedeni
genişlemiş sağ karıncığın aşırı büyümesidir.
Solunumla ilgili belirtiler. Hastalığın ikinci evresindeki kadar
şiddetli değildir. Nefes darlığı nöbetleri, morarma, öksürük gibi bu
belirtiler akciğer dolaşımında kan göllenmesine ve yüksek basınca
bağlı olduğundan kan göllenmesi-nin akciğerden karaciğere yönelmesi
üzerine çok hafifler.
Böylece mitral kapak yetmezliğinde üçüncü evrenin son aşamasına varılır.
Tam kalp yetmezliğine (sağ ve sol kalp yetmezliği) bağlı genel dolaşım
yetmezliği ortaya çıkar.
Mitral kapak yetmezliğinin üç evreli gelişim sürecinde ortaya çıkan
karmaşık belirtiler yalnızca kalp kapakçığı hastalığına bağlı kan akımı
bozukluğundan değil, kalp kasma (miyokart) zarar veren etkenlerden de
kaynaklanır. Hastalığın gelişmesi boyunca kalp kasında yıkıma yol açan
etkenler evreden evreye ve olgudan olguya değişir.
Erken dönemde ortaya çıkan belirtiler çarpıntı, göğsün kalp bölgesinde
ağrılar, kolay yorulma, baş dönmesi, güç harcamaya bağlı nefes darlığı
ve nefes darlığı nöbetleridir. Ek atımlar (ekstrasistol), kalp
atışlarının nöbet halinde hızlanması (paroksimal taşikardi), kulakçık
kasının titreşmesi (flater), kulakçık kasılmalarının işlevsiz ve
düzensiz seğirmelere dönüşmesi (fibrilasyon) gibi kalp ritmi
bozuklukları hastalığın geç evrelerinde ortaya çıkar.
KomplikasyonlarMitral kapak darlığında olduğu gibi mitral kapak yetmezliğinde de
çeşitli komplikasyonlar ortaya çıkabilir. Em-boli, balgamda kan
(hemoptizi), kulakçık fiater ve fibrilasyonu, daha seyrek olarak da
akciğer ödemi bunların başlı-calandır. Mitral kapak yetmezliğinde anjina
pektoris hemen hiç görülmez.
TedaviMitral kapak yetmezliğinin tedavisi mitral kapak darlığınınkinden biraz
farklıdır. Romatizma kökenli mitral kapak yetmezliğinin klinik belirti
vermeyen evresinde, tıpkı mitral kapak darlığında olduğu gibi,
enfeksiyona bağlı kalp iç zarı iltihabını önlemek amacıyla penisilin
tedavisi önerilmektedir. Yaşlı hastalarda ise mitral kapak yetmezliğinin
nedeni romatizmal olmayabileceğinden romatizmaya karşı önlem almak
gerekmeyebilir. Darlıktan farklı olarak, mitral kapak yetmezliğinden sol
karıncık da etkilenir. Mitral kapak yetmezliği nedeniyle protez kapak
yerleştirilen hastalarda ameliyat sonrası hastanede ölüm oranının
(yaklaşık yüzde 20) mitral kapak darlığı nedeniyle aynı ameliyatı
geçirenlerden yüksek olması büyük olasılıkla bu yüzdendir. Ama bu oran
yapay kapağın erken dönemde mi, yoksa sol kulakçığın oldukça uzun bir
süre içinde büyümesinden sonra mı yerleştirildiğine göre değişebilir.
Kirişsi uzantıların kopması gibi bazı durumlarda yapılan kapağın
onarılmasına yönelik küçük girişimlerden daha iyi sonuç alınır.
Romatizma kökenli mitral kapak hastalığı olan pek çok insanda darlık ve
yetmezlik bir arada bulunur. Bu hastaların tedavisinde göz önüne
alınması gereken koşullar hemen hemen aynıdır. Tıbbi tedaviye karşın
hastanın durumu kötüye gidiyorsa kapağın değiştirilmesi gerekir. Mitral
kapak darlığında olduğu gibi, hastanın bedensel iş kapasitesi azalmışsa,
akciğerde kan göllenmesiyle seyreden bir kalp yetmezliği ya da akciğer
ödemi varsa, beslenmede tuzun kısıtlanması, dijital kullanılması,
fiziksel etkinliğin azaltılması gibi önlemler alınır.
Mitral kapak darlığında da olduğu gibi bu tedavi önlemlerinin
uygulanmasına karşın hastanın durumunda bir düzelme görülmezse
ameliyatla protez kapak takılır.