hukuk.forum.st
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

hukuk,hukuki,adliye,dava,müvekkil,hukuk haberleri,avukat,savcı,hakim,forum
 
AramaLatest imagesAnasayfaKayıt OlGiriş yap

 

 Astronot uzayda İslam'i gÖrdÜ!..

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Jensen
Hukuk Forum
Jensen


Giriş Tarihi : 30/03/09
Yer : İstanbul
Yaş : 34
Mesajlar : 14824
Rep Puanı : 14472
Rep Gücü : 6503
Astronot uzayda İslam'i gÖrdÜ!.. 2duy3hj

Astronot uzayda İslam'i gÖrdÜ!.. Empty
MesajKonu: Astronot uzayda İslam'i gÖrdÜ!..   Astronot uzayda İslam'i gÖrdÜ!.. EmptyCuma Nis. 30, 2010 7:33 pm

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]


Artık düşündüğüm şey:
Astronotların arasında ateist bulunamaz. Uzay insanoğluna en ikna edici
bir yer ve önemli manevî ders vermekte."


Kazakistan
Milli Uzay Ajansı Kazkosmos Başkanı Talgat Musabayev, Tohtar
Abubekirov'un ardından uzaya çıkan ikinci Türk astronot.


Baykonur Uzay Üssü'nün
bulunduğu Kazakistan'da çalışmalara yön verenlerin başında geliyor. 28
Nisan 2004'te insanlık tarihinde bir ilke imza atan Musabayev, uzaya
gönderilen ilk turisti (Amerikalı milyoner Denis Tito) taşıyan araca
kaptanlık yaptı.


Uzayda yaşadığı
olağanüstü tecrübeleri Cihan Haber Ajansı'na anlatan Musabayev'in en
dikkat çekici vurgusu "Astronotlar arasında ateist bulunamaz." oldu.
1994'te başlayan ilk uzay yolculuğunu aktaran Musabayev, gördükleri ve
yaşadıkları karşısında "Allahu Ekber" diye haykırmaktan kendisini
alıkoyamadığını belirtiyor. Sovyet döneminde doğup büyüdüğünü
hatırlatan Kazak Astronot, "Ateist toplumlarda yetişen insanlar gaybi
olaylara pek inanmazlar. Ancak uzayda iken yaşadığım birkaç olay beni
şu noktaya getirdi: Uzay, insanoğluna en ikna edici bir yer ve önemli
manevî ders vermektedir." diyor. Musabayev, uzaya uçtuğu her seferde,
Kur'an-ı Kerim'i yanında götürdüğünün de altını çiziyor.


Kazak Talgat Musabayev,
Türk dünyasının önemli değerlerinden biri. Kazakistan'ın eski başkenti
ve finans merkezi Almatı'nın Kargalı köyünde 1951'de dünyaya gelen
Musabayev, astronot olmasını en çok rahmetli babasının istediğini
belirterek, "Keşke bugünleri babam da görseydi." diyor.


Anne-babasının, adının
SSCB'de iki kez halk kahramanı olan ünlü pilot Talgat Bigeldinov
şerefine Talgat koyduğunu ifade eden Musabayev, 12 Nisan 1961'de
öğrencisi olduğu okulun bahçesinde yankılanan bir anons ile bütün
hayatının değiştiğini anlatıyor; "O gün Rus astronot Yuriy Gagarin ilk
defa uzaya uçmuştu. Ve bu anons edilince öğretmen ve öğrenciler adeta
yerlerinde duramıyorlar ve herkes 'Yaşasın Yuriy Gagarin'. 'Ben Yuriy
Gagarin'im' diye çığlıklar atıyorlardı. Herkes kendinden geçercesine
sevinçten haykırdığı sırada ben de bir anda gökyüzüne bakarak 'Talgat
Musabayev uzaya çıktı' diye haykırdım."


Bütün hayatının bundan
sonra tamamen değiştiğine dikkat çeken Musabayev, SSCB ve Rusya
Federasyonu'nun 79. astronotu. Uzaydan her dönüşünde Cumhurbaşkanı
Nursultan Nazarbayev tarafından karşılanan Musabayev, 1 Temmuz 1994'te
yaptığı ilk uçuşuşunda, uzayda 126 gün, 22 saat, 53 dakika, 36 saniye
kaldı. 29 Ocak 1998'deki ikinci uçuşunda uzayda 208 gün, 12 saat, 51
dakika, 2 saniye kaldı.


28 Nisan 2004'te
insanlık tarihinde bir ilke imza attı. Uzaya gönderilen ilk turisti
taşıyan uzay aracına kaptanlık yaptı. Uzayda 8 gün, 22 saat, 4 dakika, 3
saniye kaldı. Toplamda 341 gün, 9 saat, 48 dakika, 41 saniye uzayda
kaldı.


"YELTSİN
VE NAZARBAYEV'DEN ÖDÜL ALDIK"



"Astronot olarak,
profesyonel başarım Mir Uzay İstasyonu'nda uzun süreli kalmam ve
olağanüstü çalışmam diye düşünüyorum." diyen Talgat Musabayev, 1994,
1998 ve 2004'te uzaya gerçekleşen üç seferinde de olağanüstü durumlar
meydana geldiğini söylüyor. Musabayev, istasyondaki teknik arızalar,
Dünya ile bağlantı problemleri, istasyonun tamamen elektrik enerjisiz
kalması gibi sorunlarla mücadele ettiklerini ifade ediyor.


İhtiyar Mir İstasyonu'nu
hayata döndürmek için çok emek vermek zorunda kaldıklarını ifade eden
Talgat Musabayev, uzaydaki bu başarılarından dolayı Yuriy Malençenko
ile birlikte Rusya Federasyonu Halk Kahramanı unvanı ile
şereflendirilmiş.


Rusya'nın Altın Yıldız
madalyasını kendilerine dönemin Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin
vermiş. 1995'te ise yine Malençenko ile birlikte Kazakistan
Cumhurbaşkanı Nazarbayev'in elinden Kazakistan Cumhuriyeti "Halk
Kahramanı" ödülünü almış. Her 3 seferden dönüşünde de uzaya götürdüğü
Kazakistan bayrağı, Kazak toprağı dolu kapsül ve Kur'an-ı Kerim'i
Nazarbayev'e teslim etmenin mutluluğunu yaşamış.


"İLK
KEZ KAPAĞI AÇTIĞIMDA KAZAKİSTAN'IN ÜSTÜNDEYDİK"



"Cumhurbaşkanı
Nazarbayev'in Kazakistan'ı uzay ülkesi yapmak hevesi, benin
uluslararası mürettebatın gemi kaptanı olarak 3 uzay uçuşunu yapmamı
mümkün kıldı. Dünyada her defasında kendi milli astronotunu karşılayan
başka devlet başkanı yoktur." diyerek, minnettarlığını dile getiren
Musabayev, Mir Uzay İstasyonu'na 'Soyuz TM-19' uzay gemisiyle, gemi
mühendisi olarak 1994'te gerçekleştirdiği ilk uçuşuna ilişkin
izlenimlerini şöyle aktarıyor;


"İlk uçuşumda açık uzaya
toplam 11 saat 7 dakika süresi ile iki çıkış yaptım. Çok fazla heyecan
ve duygu vardı. Ama en önemlileri Dünya ile alakalıydı, anavatanla
ilgiliydi. Evren ne kadar güzel olsa da, Dünya'nın uzaydan görünüşü
gerçek hayranlığa yol açıyor. Bu mavi gezegen kendi canlı
sıcaklılığıyla ve ışığıyla insanı hayretler içinde bırakıyor. Yörüngede
bulunurken, Dünyalı olduğunu daha çok hissediyorsun, çünkü uzaydan
baktığında devlet sınırları görünmüyor. Ama yine de, ben her zaman
biliyordum ki, meslektaşlarım tarafından benim profesyonel ve insani
özelliklerime göre Kazak milleti hakkında genel bir düşünce oluşacaktı.
Çünkü o zamanlarda Kazakların sadece koyunları otlatabileceği
düşünülürdü."


İlk uçuşunda yaşadığı
bir olayı da anlatan Kazak astronot, "İstasyonun giriş kapağını açtığım
zaman Kazakistan'ımı gördüm! Öyle denk geldi ki, tam o anda "Mir"
istasyonu benim anavatanımın üstünden geçiyordu." dedi.


"ONERBAYEV'LE
DÜETİMİZİ AMERİKA DA DİNLEDİ"



Ulusal Uzay Ajansı
Kazkosmos Başkanı Talgat Musabayev'e 1998'deki ikinci uçuşunda bir de
sürpriz yapılmış. Ünlü Kazak sanatçı Nurlan Onerbayev ile şarkı
söylemiş. O anı ise şöyle aktarıyor:


"Kazakistan'ın yeni
başkenti Astana'nın açılış töreni şerefine Habar TV kanalı Mir
İstasyonu ile video konferans planlıyordu. Moskova'nın uçuş yönetim
merkezi aracılığıyla Almatı'dan gelen görüntüden bir Kazak yüzü gördüm.
Ünlü şarkıcı Nurlan Onerbayev karşımızdaydı. Önce 'Karagym-ay'
şarkısını söyledi. Heyecandan gözyaşlarımızı tutamadık. Sonda Nurlan'ın
teklifi üzerine 'Közimnin karası' şarkısını söylemeye başladım. Çok
güzel bir düet oldu! Bizi bütün Kazakistan ve bütün dünya duyuyordu.
Video bağlantıyı Amerika'da da seyredenler vardı."


"BAĞLANTIM
KOPMUŞTU, UZAY BOŞLUĞUNA SÜRÜKLENECEKTİM"



"Biz Ateistler
tarafından yetiştirilen insanlar olarak, gayb olaylarıyla ilgili olan
söylentilere az inanırdık. Ancak içimde her zaman iman duygusu vardı.
Bunu babamdan öğrendim. Uzaya uçtuğum her seferde, Kur'an-ı Kerim'i
götürdüğümü biliyorsunuzdur. Tabii o zaman yaptığım tam olarak idrak
edilmeyen bir hareketti. Fakat yaptıklarımın hikmetini şimdi tam olarak
anlıyorum." diyen Talgat Musabayev, kendisini, "Astronotların arasında
ateist bulunamaz." noktasına getiren gizemli hadiseleri şöyle
anlatıyor;


"Mir Uzay İstasyonu'nda
iken bazen uzay aracından çıkıp dışarıda çalışmamız gerekiyordu. Bu
çalışmaların birinde bir bölümden diğer bir bölüme geçiş esnasında beni
bağlayan kandilisa-bağlantısı kopmuş, ikinci bağlantı elimde kalmıştı.
Yani kontrolsüz, serbest, uzay boşluğunda uçuyordum. Şok yaşadım. Ve
bu anda bir gücün beni diğer korkuluğa ittiğini hissettim ve öbür
korkuluğa bağlanmayı başardım. Uzaydan evime sağ salim döndüğümde,
hayatımda ilk defa 'Allahu Ekber' dedim."


KISA
SAÇLI ASTRONOTUN ÇELİK TARAĞI



İkinci seferi esnasında
ekibinin başına gelen başka bir hadiseyi ise "Bir anlamda bu bir mucize
idi, Allah bizi kurtardı." sözleri eşliğinde Musabayev, şöyle
aktarıyor:


"İniş için
hazırlanıyorduk. Vaktimiz çok daraldı ve artık saniyelerle hesaplanmaya
başladı. Ben, Budarin ve Baturin, gemi içine girmeliydik. Ve durup
dururken tarağım aklıma geldi. Hepimizde aynı, çelikten yapılmış
taraklarımız vardı, benim tarağım ise yünlü uçuş kıyafetimin cebinde
bulunmalıydı. Ben ekibimizin çömezi olan Buturin'e tarağımı bulması
için talimat verip, geminin istasyondan ayrılması ve inişe geçmesi için
hazırlanıyordum. Belli bir zaman geçtikten sonra yanıma uçup, bana
tarak uzatarak: 'İşte, kaptan, tarağın. Buldum.' dedi.


Baturin'e teşekkür edip,
'Git, kendi tarağını bul!' dedim. 'Ne işime yarar, Dünya'da
taranırım!' diyerek şaşkınlık içinde cevap verdi. Gerçekten de saç tipi
çok kısaydı. Fakat ben yine de, 'Bul!' dedim. O da bana 'Tamam!' diye
cevap verdi. Sonradan kendisinin bana kırıldığını düşündüm. Fakat bu
çelik tarak hayatımızı kurtaracaktı.


İş teknolojisine göre
önceden istasyonun idari bölümüne girip, tüm kapakları kapattık. Bu
idari kısmında uçuş kıyafetlerimizi çıkarıp, astronot elbiselerimizi
giydik. Önceden gemi mühendisi, sonra araştırmacı-kozmonot, en son da
gemi kaptanı elbisesini giyer. Ondan sonra indirilecek gemideki
yerlerimize sırayla geçip, teknolojik süreci, gemi ve istasyon
geçirgensizliğini kontrol ederiz. Artık istasyona geri dönüş yok. Geri
dönülmez bir süreç, yani ayrılma ve inme programı devreye girdi
demektir. Bir şey unutmamak için kafamdakileri toparlamaya çalıştım.
Gemi evraklarını alıp, gemiye döndüm. Kapağı kapattım. Artık
indirilecek uzay aracından idari kısma bile geçiş yoktu. Ve bu anda
telaşlı bir anons duydum: 'Kaptan, oksijen hortumunu bağlayamıyoruz.'


Baturin'in oksijen
hortumu astronot elbisesine bağlanamıyormuş. Bu, iniş esnasında
oksijensiz kalması demekti. İndirilecek cihazda, kurallara göre
tükenmez kalemden başka hiçbir alet öngörülmemektedir. Hortum
girişindeki bir diş yamulmuştu. Bir şey yapmak mümkün değildi. Program
devreye girmiş, ayrılma zamanı gelmişti. Birden 'Tarak nerede? O
çelikten ya!' dedim. Kendi kıyafetimi kontrol edip, tarağı öbür bölümde
bıraktığımı hatırladım. Baturin ise 'Benim tarağım var!' dedi. Gemi
evrakları arasından çıkardı. Hortumun dişini tarakla düzeltip takmayı
başardım. Artık Baturin'e oksijen temin ediliyordu.


O hadiseyle birlikte
aklıma, 'Baturin'e tarak hiç de gerekmiyordu. Fakat bu tarağı yanına
alması için neden emir verdim? Neden?' sorusu geldi. Tarak olayında,
ekibimiz semavi bir güç tarafından, eğitimimiz, hayatımızdaki
başarılarımız ve rütbelerimize bakılmaksızın kurtarılmıştık, Allah'a
şükrettik. Artık düşündüğüm şey: Astronotların arasında ateist
bulunamaz. Uzay insanoğluna en ikna edici bir yer ve önemli manevî ders
vermekte."


"UZAY
SANAYİİ STRATEJİK ÖNEMDE"



Cumhurbaşkanı Nursultan
Nazarbayev'in 27 Mart 2007 tarihli kararıyla milli uzay ajansı kurma
görevi verilen Talgat Musabayev, vizyonları ve çalışmaları konusunda
şunları ifade ediyor;


"Bir devletin uzay
sanayisini oluşturması stratejik öneme sahip. Dünyada uzayla ilgilenen
ülkeler arasında ön saflara girebilmemiz için elimizde tüm imkânlar
mevcut. Devletimizden üst düzey destek ve elimizde benzersiz 'Baykonur'
uzay üssü var. Milli uzay ajansı kuruldu, büyük uzay projelerinin
finansmanı başladı ve devlet uzay sahasını geliştirme stratejisini
belirledi. Artık bunu gerçeğe ve pratiğe aktarıyoruz. Delili, aktif
uluslararası işbirliği faaliyetleri. Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas
Sarkozy'nin 2009'da Kazakistan ziyareti sırasında imzalanan 24
sözleşmeden 4'ü uzay faaliyetlerine ilişkin."


Kazakistan Ulusal Uzay
Ajansı Kazkosmos Başkanı Talgat Musabayev, başarısının sırrı için ise,
"Düzen ve disiplin, hayatımın prensibidir. Profesyonellik ve Vatan
sevgisi benim akidemdir!" şeklinde konuşuyor.


Viktoriya Voldemarovna
ile 35 yıllık evli olan Talgat Musabayev'in biri kız, biri erkek olmak
üzere iki çocuğu ve 4 torunu bulunuyor.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Astronot uzayda İslam'i gÖrdÜ!..
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
hukuk.forum.st :: Kültür ve Sanat :: Enteresan Olaylar-
Buraya geçin: