hukuk.forum.st
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

hukuk,hukuki,adliye,dava,müvekkil,hukuk haberleri,avukat,savcı,hakim,forum
 
AramaLatest imagesAnasayfaKayıt OlGiriş yap

 

 Deccal Nasıl Öldü ?

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Jensen
Hukuk Forum
Jensen


Giriş Tarihi : 30/03/09
Yer : İstanbul
Yaş : 34
Mesajlar : 14824
Rep Puanı : 14472
Rep Gücü : 6503
Deccal Nasıl Öldü ? 2duy3hj

Deccal Nasıl Öldü ? Empty
MesajKonu: Deccal Nasıl Öldü ?   Deccal Nasıl Öldü ? EmptyCuma Mart 05, 2010 1:28 pm

GİRİŞ:
ALTIN ÇAĞ MÜJDESİ


Peygamberimiz (sav) bundan 1400
sene önce, ahir zamanda -yani içinde bulunduğumuz dönemde- yaşanacak
olayları çok detaylı olarak bildirmiş ve bu dönemi kapsamlı olarak
tarif etmiştir. Ahir zamanda insanların Kuran ahlakından
uzaklaşacakları bir dönem olacağını; dünya çapında büyük bir bozulma,
fitne, savaş, kargaşa ve dejenerasyon yaşanacağını haber vermiştir.
Yine Peygamberimiz (sav)'in hadislerinde bildirildiği üzere, Allah bu
dönemde, Hz. İsa (a.s.) ve Rabbimiz'in Hadi (hidayet veren) sıfatını
taşıyan Hz. Mehdi (a.s.)'ı gönderecektir. Hz. İsa (a.s.) ve Hz. Mehdi
(a.s.)'ın zuhurunun görüleceği bu mübarek dönemde, inkarcı felsefe ve
ideolojiler tamamen ortadan kalkacak ve dünyanın dört bir yanında devam
eden zulüm ve kargaşa tamamen sona erecektir. Hz. İsa (a.s.) ve Hz.
Mehdi (a.s.) döneminde, Allah inancı Peygamberimiz (sav)'in dönemindeki
şekliyle yaşanacak, Kuran ahlakı insanlar arasında hakim olacak ve tüm
dünya huzur ve barış mekanı olacaktır. Yeryüzünde hiçbir savaş ve
çatışma yaşanmayacak, tüm silahlar ortadan kalkacak, tek bir kişinin
dahi burnu kanamayacaktır. Geçmişte yaşanan ahlaksızlıklar, baskılar,
zulümler, yokluklar, adaletsizlikler ve dejenerasyon bu kutlu dönemde
ortadan kalkacak, her türlü sıkıntının yerini bereket, bolluk,
zenginlik, güzellik, barış ve huzur alacaktır. Teknolojide çok büyük
gelişmeler yaşanacak ve bunlar tüm insanların hayrı ve rahatlığı için
kullanılacaktır. Sanat ve estetik yönde de çok güzel gelişmeler
yaşanacak, bu dönem, Yüce Rabbimiz'in izniyle "Altın Çağ" olarak
anılacaktır.


[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Rabbimiz, bu dünyada imtihanın bir
gereği olarak tüm güzelliklerin karşısında onların zıttı olan negatif
güçleri de yaratır. Her dönemde peygamberlerin ve iman edenlerin
karşısına zıt güçler yani inkarcılar çıkmış ve bunlar Allah inancına ve
güzel ahlaka karşı mücadele içinde olmuşlardır. Bu, Allah'ın bir
kanunudur. Hz. Musa döneminde Firavun'un, Hz. İbrahim döneminde
Nemrud'un, Hz. Muhammed (sav) döneminde Ebu Leheb'in ve Mekkeli
müşriklerin var olması, bu İlahi kanunun bir tecellisidir.
Peygamberimiz (sav)'in hadislerinde haber verildiği üzere, Hz. İsa
(a.s.)'ın nuzülünün ve Hz. Mehdi (a.s.)'ın zuhurunun beklendiği ahir
zamanda ortaya çıkacak olan negatif güç ise, "deccal" olacaktır.

Peygamberimiz (sav)'in hadislerinde
belirtilen ahir zaman alametlerinin hemen hepsi Hicri 1400 tarihi
itibariyle, yani tam Peygamberimiz (sav)'in haber verdiği dönemde
gerçekleşmiştir. Yüzlerce alametin gerçekleşmiş olması, ahir zamanın, içinde yaşadığımız dönem olduğunu gösteren ve aynı zamanda Altın Çağ'ın çok yakın olduğunu müjdeleyen çok önemli bir bilgidir. İçinde bulunduğumuz ahir zamanda deccal fitnesi de kendisini göstermiştir.
Kitleleri dinsizliğe sürükleyen, dünyaya katliamlar, savaşlar getiren,
toplumları dejenerasyona, anarşiye, bozgunculuğa ve cinayetlere sevk
eden deccalin bu büyük fitnesi Darwinizm'dir. Darwinizm,
hiçbir bilimsel dayanağı olmadığı halde 150 yıl içinde toplumlara
dayatmayla hakim edilmiş, insanlar bu büyük yalanla kitleler halinde
aldatılmış, bazı toplumlar Darwinist ideolojiyi kendilerine dayanak
alarak savaşlara, katliamlara, teröre, anarşiye sürüklenmiştir.
Deccaliyet, Darwinizm fitnesiyle bütün dünyayı sarmış, hiçbir bilimsel
kanıta dayanmamasına rağmen sahte iddialar ve delillerle kimi
devletlerin resmi koruması altına girmiştir. Darwinist ideoloji, ahir
zamanın en büyük fitnesi olması nedeniyle kısa süre içinde sahte bir
başarıya ulaşmış, gelmiş geçmiş en büyük kitle aldatmacası olarak tarih
sayfalarında yerini almıştır.

Ancak elbette her büyük fitne gibi, deccalin bu büyük fitnesi de yıkılıp yok olmak üzeredir.
Ahir zamanın kutlu dönemi Altın Çağ, deccalin fitnesinin sona erdiği,
savaşların ve çatışmaların son bulduğu, insanlığa büyük belalar getiren
dinsiz ideolojilerin tarihin karanlıklarına gömüldüğü ve dünyanın
bolluk, bereket ve adaletle dolup taştığı bir dönem olacaktır. Bu
dönemde İslam ahlakı tüm dünyaya yayılacak, insanlar akın akın Allah
inancına yöneleceklerdir. İşte bu kutlu dönem çok yaklaşmıştır. Peygamberimiz (sav)'in hadislerine göre, Hz. Mehdi (a.s.) zuhur etmiştir. İnsanlar tarafından tanınacağı vakit pek yakındır. Yine hadislerden anlaşıldığı üzere Hz. İsa (a.s.)'ın nuzülü de çok yakın bir zamanda gerçekleşecektir. Dünya çapında deccal sisteminin en büyük fitnesi olan Darwinizm ise, tarihinin en büyük yenilgisini almıştır. Deccal artık ölmüştür.
Çok yaklaştığımız Altın Çağ'ın bereket ve bolluğu, huzur ve güvenliği
Allah'ın izniyle tüm insanlığa hakim olacak, tüm dünyayı sarıp
kuşatacaktır. Yüce Rabbimiz bir ayetinde şöyle buyurur:

"Allah, yazmıştır: "Andolsun, Ben
galip geleceğim ve elçilerim de." Gerçekten Allah, en büyük kuvvet
sahibidir, güçlü ve üstün olandır." (Mücadele Suresi, 21)



1.BÖLÜM
AHİR ZAMANIN EN BÜYÜK FİTNESİ DECCAL

Bu dünya hayatı, iyilerle
kötülerin, güzelliklerle çirkinliklerin ortaya çıktığı, insanların
yaptıklarıyla denendiği, iman edenlerin ve etmeyenlerin sınanıp imtihan
edildiği geçici bir mekandır. Tüm varlıkları ve bu imtihan ortamını
yaratan Yüce Allah, imtihanın bir gereği olarak her dönemde iman
edenlere karşı inkar eden, suçlu-günahkar bir düşman kılmıştır. Her
dönemde peygamberlerin ve iman edenlerin karşısına çıkan bu inkarcı,
Peygamberimiz (sav)'in hadislerine göre, Hz. İsa (a.s.)'ın tekrar
yeryüzüne gelmesinin beklendiği, Hz. Mehdi (a.s.)'ın ise zuhur edeceği
dönemde, yani ahir zamanda gelecek olan "deccal" olacaktır.


[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Peygamberimiz (sav)'in hadislerinde
deccal, ahir zamanda çıkacak olan en büyük negatif güç olarak
tanıtılmıştır. Savaşların, tüm saldırganlıkların, fitne ve katliamların
tek sebebi ahir zamanın fitnesi olan deccaldir. Ahir zamanda deccalin
fitnesi çok büyük olacaktır...


Deccal Arapça bir kelimedir,
"decl" kökünden gelir. Sözlüklerde verilen manaya göre deccal,
"yalancı, hilekar; zihinleri, gönülleri, iyi ile kötüyü, hak ile batılı
karıştıran, bir şeyi yaldızlayıp gerçek yüzünü gizleyen, bucak bucak
her yeri dolaşan müfsid (nifak koyan, bozan, fenalaştıran) ve me'lun
(lanetlenmiş, kovulmuş)" bir varlıktır.

Peygamberimiz (sav)'in hadislerinde
deccal ahir zamanda (dünyanın son devirlerinde) ortaya çıkacak en büyük
negatif güç olarak haber verilmiştir. Ahir zaman gibi olağanüstü
olayların gerçekleştiği bir dönemde, zuhurunu Allah'ın izniyle pek
yakında göreceğimiz Hz. İsa (a.s.)?ve Hz. Mehdi (a.s.)'a düşmanlık
yaparak tüm dünyaya şeytanın sistemini hakim etmeye çalışacak olan
deccal, tarihin belki de en şiddetli inkarcılarından biridir. Nitekim
Peygamberimiz (sav), deccalin fitnesinin büyüklüğünü şöyle tarif
etmiştir:

Adem'in yaratılışından kıyamete
kadar geçen zaman içerisinde deccalden daha büyük bir hadise yoktur.1

Deccal rivayetlere göre, doğruyu
yanlış, yanlışı doğru; iyiyi kötü, kötüyü iyi gösteren bir nifakçıdır.
"Şüphesiz beraberinde bir cennet ve bir cehennem (diye isimlendirdiği
iki ırmak) bulunması da onun fitnesidir.

Aslında cehennemi bir cennet olup, cenneti de bir cehennemdir..."2
hadisinde de belirtildiği gibi, onun iyi, güzel, doğru diye çağırdığı
her şey, insana felaket getirecek birer kötülüktür. İnsanlara kötü gibi
gösterdiği değerler ise aslında onların iyiliklerine ve
menfaatlerinedir. Ne var ki bazı insanlar, olayları Kuran ahlakına ve
Peygamberimiz (sav)'in sünnetine göre değerlendirmediklerinden,
deccalin kendilerini çağırdığı şeylere kanarak ona tabi olacak ve asıl
tabi olmaları gereken Allah'ın fıtratından gaflet içinde yüz
çevireceklerdir. Bunun ne kadar büyük bir hata olduğunu ise, deccalin
oluşturduğu zulüm ortamı sayesinde anlayacaklardır. Bu nedenledir ki,
Peygamberimiz (sav) insanları uyarmış ve deccalin kötü olarak
gösterdiği şeyin iyi olduğunu bilerek hareket etmeleri gerektiğini
haber vermiştir:

Deccal çıkar. Beraberinde su ve
ateş vardır. İnsanların su olarak gördüğü yakıcı bir ateştir.
İnsanların ateş olarak gördükleri de soğuk ve tatlı bir sudur. Sizden
her kim bunu idrak ederse ateşi tercih etsin; kendini ateşe atsın.
Aslında o tatlı ve güzel bir sudur.3

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Deccalin fitnesi dünyanın her yerinde hissedilmekte sevgisizlik, çatışmalar ve bozgunculuk dünyanın her yanına yayılmaktadır.

Deccal, insanları iyiyi kötü,
kötüyü iyi göstererek aldatacak, her türlü kargaşaya zemin
hazırlayacaktır. İçinde bulunduğumuz dönem, hadislerde bildirilen çok
çeşitli alametlerden anlaşıldığı üzere "ahir zaman"dır. Peygamberimiz
(sav)'in hadislerinden anlaşıldığı kadarıyla ahir zaman şu anda
yaşanmaktadır ve Hz. İsa (a.s.)'ın yeniden yeryüzüne gelişi ve Hz.
Mehdi (a.s.)'ın zuhuru Allah'ın dilemesiyle, bu dönemde beklenmektedir.
Yine hadislerde haber verildiği gibi, yaşanan ahir zaman içinde
deccalin fitnesi de hissedilmekte, sevgisizlik, isyankarlık, kötülük,
ayrılık, çatışmalar ve bozgunculuk dünyanın her yanına yayılmaktadır.
İnsanların büyük bir kısmı deccalin fitnesine uymuşlar, güzel ahlaktan
uzaklaşmışlar, yeryüzünde inkara dayalı şeytani bir sistemi kabul
etmişlerdir.

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Ahir zamanda deccalin fitnesi açlık, kıtlık ve ekonomik felaketler ile de kendini gösterecektir.

Deccalin yaşadığımız ahir
zamanda ideolojik yönden en büyük fitnesi ise Darwinizm olmuştur. 19.
yüzyılın en büyük hurafesi olan Darwinist ideoloji, ilk başlarda tepki
görse de, deccalin etkisiyle 20. yüzyılda toplumlara yayılmış,
kitleleri peşinden sürüklemiş, pek çok taraftar toplamış, okul
kitaplarına, bilimsel literatüre girmiştir. Büyük bir yalan olmasına,
bilimsellik iddiası ile ortaya çıkıp bilimsel hiçbir delille
desteklenmemesine rağmen, deccalin etkisiyle tüm dünyayı aldatmayı
başarmıştır. Hadislerde bildirildiği gibi deccal'in etkisiyle insanlar,
olmayan bir şeyi var kabul etmiş, bilimsellikle hiçbir ilgisi olmayan
bir teoriyi "canlılığın kökenine dair bir açıklama" olarak
benimsemişlerdir. Çocuklar, ilk okul çağlarından itibaren okullarda
Darwin'in evrim teorisini okumaya başlamış, en çok izlenen Darwinizm
yanlısı televizyon kanalları evrime dair sahte senaryoları "bilimsel
çalışma" olarak ön plana çıkarmış, üniversite profesörleri bu
sahtekarlığı canla başla savunur hale gelmişlerdir. Bu, başlıbaşına
batıl bir inanç sistemidir. Darwinizm, batıl bir din olarak ortaya
çıkmıştır; insanlar ise bu batıl dine körü körüne inandırılmaya
çalışılmış, inanmayanlar dışlanmış ve susturulmuşlardır. Evrim
teorisinin lehine hiçbir bilimsel delil yoktur. Olması da imkansızdır.
Ama Darwinizm sahte bir inanç sistemi olduğundan, evrim teorisi adına
sürekli sahte deliller üretilmekte, evrimi çürüten gerçek bilimsel
deliller ise örtbas edilmektedir. Bu sahtekarlığın boyutları gerçek
anlamda çok büyüktür. Darwinizm, Allah'ı inkara dayalı, sapkın, sahte
bir inanç sistemi olmasıyla, deccalin bilinen ve hadislere göre ahir
zamanda beklenen büyük oyunudur.


[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Irkçılığın en büyük kaynağı olan, insanı yeryüzünde başıboş bir
hayvan olduğuna inandırmaya çalışan Darwinizm, deccalin en büyük
oyunlarından biridir. Sevgisizlik, merhametsizlik, insana insan olarak
değer vermemenin, kendi ırkını daha üstün görmenin sonuçlarıdır.

Canlıların tesadüfen meydana
geldiğini iddia eden, insanın maymun ataları olduğunu savunan, insanı
yeryüzünde sorumsuz, başıboş bir hayvan olduğuna inandırmaya çalışan,
güçlü olanın zayıf olanı ezmesi gibi sapkın bir fikirle yola çıkarak
kitleleri katleden, savaşları başlatan, insanları küçük ve aşağılık
gören bu sahte inanç sistemi, deccalin en büyük oyunlarından biri olan
Darwinizm'dir. Fakat 150 yıldır süregelen bu oyun, 21. yüzyılın başları
ile artık yıkıma uğramış durumdadır. Deccalin oyunu bitmiştir. Deccal
artık ölmüştür. Kitle aldatmacası son bulmuştur. Batıl bir din gibi
benimsenen bu ideoloji, Allah'ın hak dini karşısında yerle bir
olmuştur. Allah kuşkusuz Kendi dinini üstün kılacak olandır. Yüce
Rabbimiz bir ayetinde şöyle buyurur:

Allah, suçlu-günahkarlar istemese de, hakkı (hak olarak) Kendi kelimeleriyle gerçekleştirecektir. (Yunus Suresi, 82)
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]


De ki: "Sizi inşa eden (yaratan), size kulak, gözler ve gönüller veren O'dur. Ne az şükrediyorsunuz?"
(Mülk Suresi, 23)


Yüzyılın En Sapkın Deccali Sistemi: Darwinizm
Bugün yeryüzünde din karşıtı en
büyük fitnelerden biri, materyalizm ve materyalizmden türeyen çeşitli
sapkın ideolojiler ve akımlardır. Tüm bu akımları kapsayan, hepsinin
sözde bilimsel çıkış ve dayanak noktası olan düşünce ise Darwinizm'dir.
Darwinizm, ortaya atıldığı tarihten itibaren materyalist ve din karşıtı
ideoloji ve akımların temeli haline gelmiş, bu ideolojileri savunanlar
tarafından adeta bir din haline getirilmiştir. Darwinizm'in, ahir
zamanda deccalin dini haline getirileceğine büyük İslam alimi
Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri de şu açıklaması ile dikkat
çekmiştir:

Tabiatçılık (Darwinizm) ve
materyalizm felsefesinden çıkan nemrudane (isyankar) bir akım, ahir
zamanda felsefe vasıtasıyla gittikçe yayılarak kuvvet bulur, ilahlık
iddia edecek bir dereceye çıkar.4 (Allah'ı tenzih ederiz)


[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Darwinistler insana insan olarak değer vermezler.
Tam da Bediüzzaman'ın "tabiatçılık
(Darwinizm)?ve materyalizm felsefesinden çıkan nemrudane (isyankar)?bir
akım" şeklinde ifade ettiği gibi, Darwinizm, doğaya müstakil bir güç
atfeden, tüm canlılığın kör tesadüflerin eseri olduğunu,
yaratılmadığını iddia eden (Allah'ı tenzih ederiz), insanları Allah'a
imandan uzaklaştırmaya çalışan bir öğretidir. Peygamber Efendimiz
(sav)'in hadislerinin bir araya getirildiği ve hadislerin
açıklamalarının yer aldığı Kütüb-i Sitte Muhtasarı Tercüme ve şerhi isimli kitapta ise bu konu şöyle yorumlanmıştır:

Deccal'in yol açtığı ahir zaman
fitnesinin en bariz ve en mühim vasfı dine karşı olmasıdır. Ahir
zamanda ortaya çıkacak bir kısım hümanist görüşler ve değerler, dinin
yerini almaya çalışacaktır. Bu yeni din, insan üstünde mevcut her çeşit
İlahi hakimiyeti kaldırmak için inkarı kendisine temel alır... Temel
ilahı madde ve insan olan din dışı bir dindir.5 (Allah'ı tenzih ederiz.)


[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Savaş ve katliamları bir doğa kanunu haline getirmeye çalışan Darwinizm
tarihin en sapkın ve en kanlı ideolojisidir.

De ki: "Sizi yeryüzünde üretip-türeten O'dur. Siz O'na toplanıp götürüleceksiniz." (Mülk Suresi, 24)



Darwinistler,
evrim teorisini her zaman için sahte delillerle bilimsel gösterme
eğiliminde olmuşlardır. Canlıların cansız maddelerden oluştuğunu ve
evrimleşerek geliştiğini, tüm canlı türlerinin birbirlerinden
aşamalarla türediğini iddia ederler. Ancak Darwinizm, bu iddiasının
hiçbir aşamasını kanıtlayamamış, buna rağmen bilimsel olarak lanse
edilmeye devam edilmekte olan sapkın bir inanç sistemidir. Darwinizm'e
göre, bu hayali gelişimin en büyük hayali mekanizması "tesadüflerdir".
Tesadüfler Darwinizm'in sahte ilahıdır. Darwinistlere göre bu sahte
ilah imkansızı gerçekleştirme gücüne sahiptir. Darwinistlere göre bu
sahte ilah; bir parça çamurlu sudan canlı hücre meydana getirmekte,
balığı kaplana dönüştürmekte, ayılardan balinaları meydana getirip
onlarda hiç yoktan akciğerler oluşturmaktadır. Darwinistlere göre bu
sahte ilah, insanı maymundan türeyen bir canlı olarak varsaymakta,
insana akıl, hafıza, yetenek gibi beceriler vermekte, yeryüzünde hiçbir
şekilde taklidi yapılamayacak olan insan bilincini yoktan var
etmektedir. Öyle ki, tesadüfler tüm bunları hayali bir şekilde yaparken
her nasılsa adeta kontrollü, planlı, akılcı davranmakta, hata
yapmamakta, üstelik gerekli durumlarda hemen tedbir almaktadır.
Darwin'in evrim teorisine göre tesadüfler akıl ve kontrol gücü olan
birer sahte yaratıcı hükmündedirler. (Allah'ı tenzih ederiz.)


[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]


Onlar, Allah'ı bırakıp da (Allah'ın)
kendisine bir delil indirmediği ve haklarında (hiçbir) bilgileri
olmayan şeylere tapıyorlar... (Hac Suresi, 71)

Tesadüfleri put edinmiş olan
bu sapkın teori, bu akıl ve mantık dışı iddialarıyla her türlü demagoji
ile ve sahtekarlıklarla kitlelere hakim olabilmiştir. İşte bunun nedeni
deccaldir. Peygamberimiz (sav)'in hadislerinde bu kandırmacanın
kaynağının deccal olduğu bildirilmiştir. Deccali anlatan pek çok
hadiste çeşitli benzetmelerle tarif edilen özellikler, bir ideolojinin
özellikleri olarak değerlendirildiğinde konu daha da netlik
kazanmaktadır. Buna göre mantıksız ve temelsiz iddialarla ortaya çıkan,
insanları inkara sürükleyen, din ahlakından uzaklaştıran, insanlar
arasında fitne ve kargaşa çıkmasını sağlayan her türlü ideoloji ve
düşünce sistemi, deccali temsil etmektedir. Darwinizm, hadislerde tarif
edilen bu deccali sisteme uyan başlıca ideolojidir. Yüce Rabbimiz Allah
bir ayetinde deccalin sapkın sistemine uyan kimseleri şu şekilde tarif
eder:

Hiç şüphesiz suçlular-günahkarlar, bir sapmışlık (dalalet) ve çılgınlık içindedirler. (Kamer Suresi, 47)
Darwinizm, dünyayı aldatmaya,
insanları Allah inancından uzaklaştırmaya dayalı bir ideoloji olduğu
için, deccalin taraftarları için her ne olursa olsun bu sapkın dinin
ayakta tutulması gerekmektedir. İşte bu nedenle deccalin himayesine
giren bir takım kişiler, bu ideolojiyi canlı tutabilmek için şimdiye
dek her yöntemi kullanmışlardır. Tek bir bilimsel delil olmamasına
karşın evrim teorisini tüm dünyaya kanıtlanmış bir teori olarak lanse
etmişlerdir. Olmayan delilleri var gibi göstermişler, fosilleri kendi
teorilerine uygun hale getirmek için sahtekarlıktan kaçınmamışlardır.
Tek bir ara form örneği olmamasına rağmen, hayali ara formlar
oluşturmuşlar, sahtekarlık yapmışlar, bunları okul kitaplarında
bilimsel delil olarak okutmuşlardır. Evrim aleyhine ortaya çıkan
sayısız delili göz ardı etmişler, kasıtlı olarak saklamışlar, görmezden
gelmişler, insanlardan gizlemişlerdir. Teorilerinin lehine bir delil
olmaması karşısında sahte fosiller üretmişler, bunları dünyanın en ünlü
müzelerinde onlarca yıl boyunca sergilemişlerdir. Sahtekarlıkların
ortaya çıkması karşısında utanç duymaları gerekirken, aldatıcı
yöntemlerine devam etmişler, yeni sahtekarlıklar üretmekten ve bunları
savunmaktan çekinmemişlerdir. Tek bir proteinin dahi tesadüfen ortaya
çıkamayacağı bilimsel olarak kanıtlanmış olmasına rağmen, yaşamın ilk
olarak bir çamurlu suda tesadüfen başladığı iddiasına ısrarla devam
etmişlerdir. (İşlevsel tek bir proteinin tesadüfen ortaya çıkma
ihtimali 10950'de bir, yani sıfırdır.) Sahte delilleri gazetelerde,
bilimsel dergilerde, televizyonlarda yayınlamaktan çekinmemişler, bunu
ders olarak yıllarca öğrencilere anlatmakta sakınca görmemişlerdir.
Darwinizm, sahtekarlık, aldatmaca ve yalan üzerine kurulu bir inanç
sistemidir. Darwinizm bilim değildir. Darwin'in evrim teorisi, ortaya
atıldığı ilk günden itibaren eski paganların üstlendikleri görevi
üstlenmiş, insanları putperest yapmaya uğraşmış, Allah inancından
uzaklaştırmaya çalışmıştır. 150 yıl boyunca insanları aldatmış, 150 yıl
boyunca insanları bir yalana inandırmaya çalışmıştır. Darwinizm, ayakta
kalabilmek için sahtekarlığa ihtiyaç duyan, taraftar elde etmek için
yalan söyleyen, Darwinizm'in bir yalan olduğu gerçeğini söyleyenleri
aforoz etmeye çalışan sapkın bir dindir.

Allah bir ayetinde şöyle buyurur:
De ki: "Allah Katında,
'kesinleşmiş bir ceza olarak' bundan daha kötüsünü haber vereyim mi?
Allah'ın kendisine lanet ettiği, ona karşı gazablandığı ve onlardan
maymunlar ve domuzlar kıldığı ile tağuta tapanlar; işte bunlar, yerleri
daha kötü ve dümdüz yoldan daha çok sapmışlardır." (Maide Suresi, 60)

Normal şartlarda, insanların
böylesine saçma bir ideolojinin peşinden koşmalarının kuşkusuz ki
mantığı yoktur. Fakat insanların bir kısmı, deccalin kurduğu tuzağın
içine düşmüşler, bilinçsizce, nasıl yaptıklarını, nasıl kapıldıklarını
anlamadan bu aldatmacaya kanmışlardır. Çünkü deccal sinsi bir yöntem
kullanmıştır. Darwinizm dünyayı aldatırken, bir yandan da deccalin bu
sinsi ve çirkin görevini üstlenmiş, sahte ve sapkın yöntemlerle
insanlara ulaşmıştır. Fakat kuşkusuz, her batıl dinde olduğu gibi bu
dinde de Allah'a karşı kurulan tüm sinsi tuzaklar boşa çıkmıştır. Allah
ayetlerinde bu gerçeği bildirir:

Doğrusu onlar, hileli bir düzen planlayıp kuruyorlar;
Ben de bir düzen kurup hazırlıyorum.
Sen kafirlere bir mühlet ver, az bir süre tanı. (Tarık Suresi, 15-17)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Deccal Nasıl Öldü ?
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
hukuk.forum.st :: Kültür ve Sanat :: Enteresan Olaylar-
Buraya geçin: